alkoizm ve espri

woody allen, annie hall filminin başlangıcında yaşamla ilgili genel fikrini bir espri üzerinden anlatmış: " iki tane yaşlı kadın bir restoranda oturmuş yemek yiyorlarmış. kadınlardan biri yemeklerin ne kadar tatsız tuzsuz, ne kadar mide bulandırıcı olduğundan bahsetmiş. diğeri de; hem de ne kadar ufak porsiyonlarda, diye cevap vermiş." işte hayat hakkındaki genel düşüncem bu diyor woody allen. fazlasıyla sıkıcı; acı, ızdırap ve pişmanlık dolu ama daha ne olup bittiğini bile anlamadan geçip gidiyor. (bir nevi, inanamayacağımız kadar kısa, dayanamayacağımız kadar uzun)

bir espri daha var ki genelde kişi bunu karşılaştığı gerçekliği gerçeküstü veya tamamen saçma bulduğunda kullanıyor: " şakaysa çok komik, ciddiyse hiç değil." işte benim de alkolizm hakkındaki genel düşüncem bu.

bukowski ise alkolizm hakkında şunu söylemiş: " günlük hayatın sıkıntısından biraz silkeler insanı, her şeyin aynı olmasından. kişiyi bedenin ve aklın dışına çıkarıp duvara yapıştırır. sanırım içmek ertesi sabah tekrar hayata dönülebilen ve her gün tekrarlanabilen bir intihar biçimidir. "

ben ise aynı kelimelerle ancak şunu söyleyebilirim: " ve aynı insanı intihar silkeler sıkıntısından. biraz da günlük hayatın tekrarlanılabilen biçimidir bedenin ve aklın dönülebilen olması. sanırım, sabah tekrar çıkarıp hayata (duvara) yapıştırır. ertesi her gün dışında kişiyi içmek.
tümünü göster