yani...

zaman bize cömert davranacaktı.. bekliyordu kadın düşlerini sarmış bohçasına onları ilk gün ki gibi o bohçanın içinden tekrar çıkarabileceği günü.. düşleri vardı kadının güzel düşleri.. ilk kez miydi gelecek için düş kuruşu.. kesinlikle evet.. sarmalamıştı düşlerini.. o gün gelip çıkarmak için..

sonra;

zamanın zamansız zamanında bohçası yırtıldı kadının.. düşleri yerlere saçıldı.. insanlar vardı, kalabalıklardı.. ezip geçtiler kadının düşlerini.. kadınsa.. yapabileceği bir şey kalmamıştı bu hayatta.. çünkü tanıyordu o insanları.. dost bildikleriydi, sevdikleriydi düşlerini görmezden gelip yürüyüp gidenler.. kunduz düşleri paramparça olmuştu kadının ve artık yeni düşler ve yeni düşüşler istemeyecekti belki de..

sonra mı.. yani.. peki ya sonra..

şair şöle der;

-yaşam bir ıstaka
gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
sesinde çığlıklar boğulur
ama bağıramazsın..

sonra mı...
sonrası yok daha olmayacak..
tümünü göster