ilk ne zaman dinledim hatırlamıyorum doğrusu.. ama sonrasında nasıl bağlandığımı iyi hatırlıyorum.. o zamanlar hayalbaz.a sadece müzik dinlemeye gidiyorduk.. o gün de dembedem grubunu dinlemeye gitmiştik.. grup elemanları arkadaşlarımız olduğu için de oldukça nazımız geçiyordu.. sahne performanslarını bitirdiler ve biz devam etmeleri için ısrar ediyorduk.. derken aşağı bardan öyle bir ayar geldi ki..üst kattaki herkes (yalnızca biz yoktuk) bir anda durdu.. sonra mı.. sonrasında herkes dans ediyordu.. üstelik dans ettiğimiz parça da yıllarca sol yumruklarımız havada kımıldamadan haykırarak söylediğimiz "avusturya işçi marşı"ydı.. şiyarları "dans edemeyeceğim devrim benim devrimin değil"den geliyor olmalı diye düşünüyordum bir taraftan da... derken kendimi "dünya genç işçi festivali"nde buldum.. çünkü duydum ki bandista geliyormuş.. üstelik sadece onlar değil şilili grup "inti illimani" de sahne alacakmış... açıkçası giderken bir yandan da şunu düşünüyordum; sanırım hayalbaz.daki gibi olmaz... ama öyle olmadı.. en ağır abiler bile en son gördüğümde kol kol girmiş dönüyorlardı ve haykırıyorlardı; "özgürlük sen neredeysen orada"...

şimdi gelelim diğer konuya.. 12 eylül günü internet sitelerine yeni albümlerini sundular.. "paşanın başucu şarkıları"... 3 tane parça ile dinleyicileri selamlıyorlar..
"benim annem cumartesi"
"pardon afedersiniz mr. genelkurmay"
"yan babilon"

şilili anneleri, her cumartesi galatasaray lisesi önünde buluşan cumartesi anneleri de unutmamışlardı.. dinlemenizi öneririm.. ama bir de şu alıntıyı yapmak isterim.. bandista şöyle tanıtıyordu albümünü;

darbeler, müdaheleler, politik ve kültürel işgaller 'sorgulanamaz' iktidarlarlarını ezicilikleri, şiddetleri ve yarattıkları acılar ve galibiyetleri ne düzeyde olursa olsun, tam da toplum ve mağluplar nezdinde meşru, haklı, kaçınılmaz ve yahut hegomonik kabul edildikleri anda tesis ederler. erkin sahipleri mevcut durumlarını sürdürmenin yolunun onu elde ettikleri hal ve yöntemde ısrar ve bu 'olağanüstü' hali sürdürmekten geçtiğini bildiklerinden bu, 'farklı' bağlam ve tecessümlerle durmaksızın devam eden bir saldırı sürecidir. bu saldırıya karşı verilecek yanıtların içinde dilimizde, sesimizde, müziğimizde direnmek bir kültürün, içinden başka başka muhalif kültürleri doğurarak yaşaması anlamında elzemdir. unutmayıp inanmak ve bulanmayıp bilenmek düsturuyla bandista evi var olduğunu bizzat kendi mevcudiyetinin mümkünlüğüyle bildiği muhalefet mukavemet alemini paşaların başucunda de te fabula narratur'un kaldığı yerden bizim hikayelerimizi anlatmaya davet ediyor. zira bir fısıltıdan bile korkuyorlar... gürültü ne çok şeyi değiştirir... kafaya kafaya zound zystem!
tümünü göster