kulaklarımda çınlayan bir slogandan esinlenip de verdiğim isimdi, hem 2001 nisanında hem yazında bu yılın, kimbilir hangi korsanlardan derlediğimdi.

ne anlatacak mecalim, ne anlatmanın gereği var: kuytularında bir aramlar bir aramalar ve yatak döşek hep sırtımızda ve karnımız ağrırken yaz yağmurları altında biraz müsrif biraz kedi. çağımız seni kahraman saydığından ben yenildim, yoksa savunulacak çok boğaz, çok bir toprak vardı, topraktan testisinde gürültüsüz akan şarap belki biraz fazlasıyla saçlarındı. kadınlıklardan soramadık, öyle yağmurlu öyle küfürlü öğleden sonralara denk düştüğümüzden, fıratı alıp gittiğim ağaç altlarında, incir dallarında; biliyorsun senle içkimiz şaraptan çok bira ve pek romantik takılamadık, takılmaklardan yoksun. ağırdan ökçeli bir akşam vakti çekerken tespihini biz bütün politik fıkralarda ağlar, kemliğe kurşun sıvardık.

halbuki, hal bu ki...

inanmazlık evrenlerimiz. ben üstelik bilmediğin kadar kuruntu tellalı ve inanmadın biliyorum da yasaklı bütün telefonlarda, üstelik yıllar geçmiş kimseyi kırmayalı. büyük, en büyük günahların kefaretine sende sarıldım, kıyas aldın sen de sarıldın. bilmezsin ki kaç kadının yatağından feragat kaçlarca günahın hamalı, vurdu vuralı kerbeladan arta kalmış bekasına, maşrukta sekizde sekiz hatalı.

yort savullar, benim koltuğum altında lenin'den bir paragraf, kuyutorman'da gün batımı, çok anlatacaktım sana her gece ve not düşecektim kimileyin: "elflik ölmedi bacı!"
çok anlatacaktım, devr-i vuruşmalarımız, devr-i açlıklar, devr-i bolşevik parti bir savaş örgütüdürler. dinlemeye kıyamadın!

saat taşımam hiç, eski zamanlarda da öyleydi, cebimde hep delik kaldı. aylardan sözederken borçlanmalarım ve tecilim doluyor burdan biliyorum, sen ara ara içtima etmesen ben böyle dert çekmem.
sebebsiz değil, sesin telekten kaçan bir göç hikayesi, biraz daha hem annemin dantel oyası, bütün çeyizliklerde bir taç, genlere işlemiş bir kadir: evlilik kutsaldır, tanrının da yeryüzündeki gölgesi. sırtımda aynı yüklükler yolum uzun, durma arada, yolum golgota tepesi.

a
r
a
d
ı
n

dündü. şimdi zıvanada bir anda beliren ruj lekesi.

ezgi, kulaktan eksilmediğinden kulağımı keseceğim, bilmiyorsun ömrümün vefasında galiba seni çok özleyeceğim.

!:ezgi, 2001 nisanında ölüm orucunda ölen tkip tutsağı hatice yürekli'nin kongre metinlerinde kullanılan ismidir:!
tümünü göster