gerçek basittir ve genelde gözümüzün önündedir. biz onu uzaklarda aradığımız için gözümüzün önündeki hakikati göremeyiz. neden böyledir, neden hakikatin aslında göründüğünden çok daha basit olduğunu kabul etmeyiz bilmiyorum. şu an için bu sebepler çok da önemli değil zaten. önemli olan, işi gücü olmayan birilerinin ota b..a komplo teorisi üretiyor olması, ve bilinçsiz kitlelerin de bu komplo teorileri üzerinden siyaset üzerine düşünmeye çalışması.

bu komplo teorilerinin en temel özelliği aksinin kanıtlanmasının imkansız olmasıdır. teorinin savunucuları, bu çürütülemezliğin arkasına sığınarak kesin kanıt göstermekten muaf olduklarını düşünürler. onlara, ''bir nesnenin/olgunun yokluğunun ispat edilememesi, o nesneyi/olguyu kabul etmemizi gerektirmez. iddiayı öne süren sensin, kanıt gösteremezsen senin teorini dikkate almak zorunda değilim.'' dersiniz. eğer köşeye sıkıştığını kabul edecek kadar dürüstse, ''canım ben kesin öyle demiyorum. ama öyle olma ihtimali var.'' derler. tabi bu komplo teorilerinin bilinçleri bulandırmasını önlemez. çünkü bilim felsefesinden bihaber halkımız, bir şeyin doğru kabul edilebilmesi için o şeyin kanıtlanmış olması gerektiğini bilmemektedir. (ya da en azından o teori o konuya en basit ve en mantklı açıklamayı getirmelidir)

komplo teorisi üretmek kolaydır. önce toplumun hassas olduğu bir konu seçilir. sonra bu konuda çoğunluğun safında tavır alınır. o konu ile ilgili bir olay seçilir. bu olay hayal gücünün el verdiği kadar saptırılır. bir iki enteresan nokta kanıt olarak gösterilir. kanıtların ilginç olması inandırıcı olmasından daha önemlidir. yukarıda da dediğim gibi bu teoriler aksinin kanıtlanamazlığı sayesinde ayakta kalır. sonra çeşitli şekillerde topluma yayılır. kaliteli bir komplo teorisinin en önemli özelliği insanlara duymak istediklerini söylemesidir. insanların duygularını ve ön yargılarını besleyen bu önermeler ne kadar dayanaksız olsalar da, dinsel bir dogmatizmle savunulurlar. nietschze'nin dediği gibi insanlar bilmek istemez. inanmak ister.

komplo teorilerinin zararlarını gelin maddeler halinde görelim

1) kanıtlanamadıkları için, doğru olup olmadıklarını bilemeyiz.
2) kanıtlanma gereği duyulmadığı için iftira atarken bolca kullanılırlar.
3) bakış açısını bulanıklaştırarak gözlerimizin önündeki gerçeği göremememizi sağlarlar.
4) kitlelerin ön yargılarını ve nefretlerini beslerler.
5) kitleleri hazır düşünce kalıplarını daha kolay kabul eder hale getirirler.

bu başlık da aynı mantığın ürünüdür aslında. kanıtlanması imkansızdır. hitlerin yükselişine getirilebilecek en basit ya da en mantıklı açıklama değildir. anti semitizmden beslenir ve anti semitizmi besler. üstüne üstlük faşizm, totalitarizm gibi kavramları es geçer. ikinci dünya savaşının temel sebebinin kapitalizm olduğu gerçeğini gölgeler. hitlerin alman burjuvazisinden aldığı yardımın sözü bile edilmez. ve bu da kitlelerin totalitarizm tehlikesine karşı bilinçlenmesine engel olur.

kimse yanlış anlamasın, sorumu yukarıdaki yazının sahibine yöneltmiyorum. bu iddia oldukça popüler bir iddiadır. ben, sorumu bu iddiayı sahiplenen herkese yöneltiyorum.

evet, naziler siyonizmin ekmeğine oldukça yağ sürmüştür. bu reddedilemez bir gerçek. ama siz, hitleri iktidara yahudilerin getirdiğine dair bir tane kanıt gösterebilir misiniz? ben nazilerin yükselişini çok daha basit sebeplerle, kanıtlara dayanarak açıklayabilirim çünkü.
tümünü göster