100 bin 15bin eşitsizliği türk aydınının, kendi halkına olan mesafesini belirtmek için verilen bir örnektir. söylenmek istenen "nah bu kadar halkın içindesiniz, aha da bu kadar halkın tercümanısınız".

"başlattıkları hareketin demokrasi içierisinde bir hak olduğu şüphesiz, ama ülkeye vereceği zarar da ortada" kelamını bile etmişiz.
her düşünceye saygı duyulmalı mı? ya bu düşünce sana karşı olmaktan öte zarar veriyorsa... sana ve sevdiklerine zarar vereceğini düşündüğün bir eyleme demokrasi adına nasıl saygı duyabilirsin ki? işte tam burada özür dileyenlerin niteliğini sorgulamak gerekiyor. tarih gösterecektir. eğer bu eylem bu ülkeye kaldıramıyacağı bir yük bindirirse (hain diyenlerin görüşü bu yönde) ne demek lazım o insanlara?

soykırım-katliam skoru tutmadım, tutamadım. çünkü metz yegern denilen örgütün arşivleri, tutanakları açılamıyor. sır gibi saklanmakta (sanırım abd'de). olayın ne denli bir katliam olduğu, nasıl bir kıyım olduğu yine bu faşist ermeni örgütünün (ki bugünlerde yasal siyasal bir oluşum) arşivinde saklı. ben soykırım olduğuna inanmıyorum. o yüzden özür de dilemiyorum. tabiki çekilen acıları paylaşırım, tüm insanların çektiği acılar keşke hiç yaşanmasaydı derim içten içe lakin savaşlar her gün sürmekte. her gün binlerce masum ölmekte.

osmanlının kontrolünde yapılan olaylar deyişi biraz ilginç. o tarihte osmanlı hükümetinde 3 adet ermeni bakan bulunmaktaydı, bir çok ermeni bürokrat görevdeydi osmanlı'da. kendi halklarının kıyımına onay mı verdi yani bu ermeniler? techir sırasında sadece doğudaki ermeniler sürgün edilmiştir sebep; düşmanla işbirliği yapmalarıydı. zaten adam gibi ordusu kalmayan, hemen hemen eli silah tutan herkesi orduya alıp cepheye göndermiş olan osmanlı , bir de içerdeki hainlerle uğraşmamak adına bu kararı almıştır. doğruluğunu tartışmak için zamanın şartlarıyla düşünmek lazım. elbette ki sonuçları hesaplanmış bir harekettir bu osmanlı adına. verilen 400bin rakamı da enteresan. zaten hepi topu 500-600bin ermeni techir edildi, bunların hepsi mi öldü? var mı böyle bir saçmalık? osmanlının niyeti kökten kazımak olsaydı böyle bir karar almaz, üzerlerine birlik gönderip işi bitiridi. tarihte bunun örnekleri var. düğüne davet ettikten sonra 6 bin protestanı sadece bir gecede öldüren ispanyollar gibi. ayrıca osmanlının o şartlarda böyle planlı kontrollü soykırım yapacak ne gücü vardı ne de bu işe ayıracak askeri personeli. halk yaptı diyen varsa ona sormak lazım hangi halk?tüm erkeklerin savaşta olduğu bir sırada, sadece çocuk-kadın ve iş görmez yaşlılar mı yaptı bu soykırımı? 400 bin kişiyle başetmek (ki bu kişilerin çoğu silahlı) bu kadar kolay mıdır?

talat paşa'yo öldüren ermeni tetikçinin mahkemeye sunduğu sözde soykırımın osmanlı kontrolünde yapıldığı ispatlayan telgafların, söylendiği gibi cephede ingilizlerin ele geçirdiği değil, paris'teki ermenilerin düzenlediğini ingiliz basını yazmıştı. işgalden sonra fransızların soykırım suçlusu olarak yargılayıp idam ettiği 3 osmanlı bürokratının yalacı şahitle mahkum oldukları malesef idamlarından sonra ortaya çıkmıştır. soykırımı ispat etmek isteyen işgal kuvvetleri tüm aramalarına rağmen bu konuda delil bulamamışlardır. abd kaynaklarından yardım istemişler, nihayetinde gelen telgrafta ingiliz abd konsolusu aynen şunları yazmıştır;

"malta'da tutuklu bulunan türkler aleyhine delil olarak kullanılabilecek hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü duyuyorum. yeterli delil oluşturabilecek hiçbir somut vakıa mevcut değildir. söz konusu raporlar, hiçbir suretle, türkler hakkında majesteleri hükümetinin halen elinde bulunan bilgilerin takviyesinde yaralı olabilecek delilleri bile ihtiva eder görünmemektedir"
`kaynak;washington'daki ingiliz büyükelçiliği, r.c. craigie'den lord jurzona 13 temmuz 1921; ingiliz dışişleri arşivi, 371/6504/8519`

hakkında sıcağı sıcağına bile herhangi bir delil bulamayan, osmanlının soykırım yaptığına dair ellerinde hiç bir şey olmayanlar o zamanlarda kıçlarına baka baka bu davadan vazgeçmişlerdir. ermenilerin bile somut delillerle ispat edemediği bir iddia için özür diliyor olmamız içimi acıtıyor.

vatanından edilen garibanlar neden düşmanla iş birliği yapmış peki? metz yegern'in aldığı karar osmanlıyı birinci dünya savaşında desteklememekti. yani düşmanca bir tavır koymuşlardı ortaya. yediğin kaba sıçarsan o kaptan bir daha ekmek yedirmezler sana.

hocalı'da olanları hafife almak nasıl bir vicdandır o da ayrı bir konu. ayrıca hocalı'da başlamadı ki ermeni olayı

türk olup olmamakla hiç bir zorum yok, ama bu ülkeyi kendime vatan edinmişsem, menfaatleri doğrultusunda hareket etmeye çalışırım. bu ülkeye zarar vermek isteyenlere engel olmak isterim. soykırım olup olmadığı belki bir muamma ama bu hareketin hiç de menfaatimize sonuç vermeyeceği kesin. o yüzden desteklemiyorum. desteklenmesini de istemiyorum.
tümünü göster