çok şey bilen adam filminin ana konusu olan birşey vardır; mühim bir şahsiyet operada suikaste uğrayacak dünya barışı senin elinde adamım.

evet operada suikastin olması gerçekten etkileyeci dekordur. opera binaları görkemlidir. müzik son derece gürdür. derin düşüncelere gark olmuş kurban bir koyun gibi masum gözükür. locada gizlenmiş olan takım elbiseli at hırsızı sıfatlı kişi daha bir soyluluk kazanır.

fakat bu mükemmel sekansı boklayan daha doğrusu efsanevi cinayeti önleyen yoldan geçen sarı çizmeli memet ağalar da vardır.

bu sarı çizmeli memet ağalar 50'lilerde 60'larda james stewart olarak karşımıza çıkar.

konuyla hiç bir alakaları yoktur. bir tesadüf üzeri konuya dahil olur ve film icabı artık kağsamış gizli servis elemanlarından daha başarılı olurlar.

opera şaşa demektir. bir bakıma filmlerde şaşa demektir. ama şaşasınn darasını düşersek diyebiliriz ki bazı hakikatlare parmak basar.

niçin sarı çizmeli memet ağa kabuğu kalınmış gizli servis elemanlarından polisten daha başarılı oluyor?

bence bunun nedeni eğer başarılı olmazsa suikasti düzenleyen at hırsızları tarafından rehin tutulan çocukları öldürülecek.

kullanılan metod budur genelde. birisini etkisiz hale getirmek istiyorsan ona kaybetmekten korkacaği seyleri bir süre ödünc alacaksin ve cenesini kesip oturmasını istirham edeceksin.

fakat sari cizmeli memet agalar dejenere kumarbaz olmadıkları için gözlerinden çıkaramadiklari meblağlar üzerine zar atarlar ve kaka adamların amaclarına ulaştırtmazlar.

dejenere kumarbaz usta kumarbaz demektir bu arada. kaybetmek yahut kazanmak onun için bir dert değildir. sadece oynamak için oynarlar. orson welles'in su dusturu onlar için bayraktır;

'gerçek kumarbaz gözünden çıkartamadığı meblağ üzerine bahis oynamaz'

benim merak ettiğim su kendi işini yaparken sadece işini yapmak için yapanlar yoldan geçen sari cizmeli memet agalardan basarisiz olmalarinin sebebi motivasyonlarini kaybetmeleri midir acaba? sadece iş olsun dostlar alişverişte görsün müdür?

zannederim bu soruya evet cevabini verebilirim. çünkü bir insanın iişini iyi yapabilmesi için kişiye öncelikle o işten nefret etmesi için elden gelen yapiliyor. ama bazen işin boku ciktiğindan verimsizlik diz boyu oluyor.

bazen işten nefret ettirme asamasi basarili olup tam verim de aliniryor ki bence bunun en büyük ve iyi örneği anthony hopkinstir.

sanik sizindir avukat petrocelli....