"seni seviyorum."

basitçe ifade edilebildiği için anlamının da basitleştirilmesinden rahatsızlık duymayanların çokluğu nedeniyle iyi bir "21. yüzyıl kadın erkek ilişkileri" malzemesi.
öylece çıkıveriyor ağızlardan. sorgulanmadan, anlaşılmadan öylece söyleniveriyor. hataları örtmek için, dikkat dağıtmak için, yanlışların doğuracağı potansiyel kavgaların "kafa sikmesini" önlemek için, kandırmak için, göz boyamak için söyleniyor.

ben de söylüyorum. seni diyorum, seni seviyorum diyorum. yanımdayken, istiklal caddesi'nde elimi tutarak yürürken, benimle olmayı ailenle olmaya yeğlerken, mesajlarıma anında cevap verirken, msn iletinde ismim yazarken, 'sıkıldım' deyince işini gücünü bırakıp hemen yanıma koşarken, sokak ortasında öpüşürken, deliler gibi sevişirken seni çok seviyorum diyorum ve ekliyorum: sevgilim, olur da bir gün özgürlüğümü kısıtlamaya çalışırsan, feragat ettiğim şeyleri yeterli bulmayıp fazlasını ararsan, giydiğim kıyafetlere karışırsan, sıkıntılarını bu ilişkiye yansıtırsan seni sevemem. hayatında benden önce gelen şeyler varsa seni isteyemem. parmaklarım yüzüklerle dolmadan seninle evlenemem. çocuğumuz olursa onu emziremem.

ve bir hatırlatma yapıyorum. hayati bir hatırlatma: aman canım! aman sevgilim! aman bebeğim! sakın ola kötü günün olmasın! sakın ola felç olup başıma kalmayasın! yoksa ölüm bizi ayıramadan ben senden ayrılırım. ne de olsa ben de bir 21. yüzyıl kadınıyım.
tümünü göster