nereye gidiyorum? ondan önce nerden geldim? hafızamdan çıkmayan o söz; - bizim amacımız vardı, oysa sizin hiç amacınız yok, bu yüzden her şey eksik geliyor. doğru, bizim amacımız yoktu. nasıl bir nesilse amaçsız, tüketen, yiyip içen, rahat, fazlasıyla sk. cinsten. elle tutulur bir amaç koyamıyorum göz önüne, kimin gözü görmek isterse. isterdim, bu ayrı bir konu. ama nereye gittiğimi nerden geldiğimi bilmeden bir şeye yönelebilir miyim? sk. bir ipte sallanan hayata güvenipte plan mı yapmalıydım? yapmadım. neyi nasıl yapacağımı da bilmiyorum üstelik, adam gibi bilen varsa duymak isterim. işin sonu nereye varacak? bunlar birleşir, bana gelir. zamanı saptırdıkları oldu ama hep geldiler. göndermek için ağlamak yetiyor. ama çöle yağmur yağdırmak zordur. ha ağlamak şart mı? değil. sadece isteyipte ağlayamamak garibime gidiyor.

kuşkusuz fizikseldir ağlamak. bilmem neyde bilmen ne olur, sonra yaş göze gelir, akar. bedenle ruhun birleşmesidir aynı zamanda. illa yaş gelmeli midir? hastalığı bile var. yaş bezleri ya da herneyse işlevini yerine getiremediği için insan ağlarken yaş akmaz. vesaire vesaire. ama o duruma bile geçememezlik var. bu insanda nasıl bir yük olur da çömelmene neden olur, nasıl içine oturur yalnızca ağlayamayanlar bilir.