herkese bir gün mutlaka oluyormudur bilmem, ama benim ara ara hiçbir şey yazmanın içimden gelmediği günlerim hep oluyor. ne yazacak bir konum var ne de yazma isteğim şu anda. hiçbir şey üzerine yazamam, çünkü düşünmüyorum. insan değer verdiği şeyde dürüst olmalı. yazmaya değer veriyorum ve düşünmediğim, gerçekten şu anda hissetmediğim bir şeyler yazarak dürüstlüğü yıkamam açıkcası. ha diyeceksinizki işte şimdi bir konu üzerinde yazıyorsun, bunu bile göremediğine göre aptal bir akıl yürütmen var. haklısınız, idare ediverin.

insan abartmamalı demiştim, anlatma derdine düşmemeli demiştim, seri üretim yapmamalı demiştim. demiştim, demiştim..ve en son dürüst olmalı demişim ya da ima etmişim. belki aptalca bir mantığım var ama şu anda hissettiğim şey içimden yazmanın gelmediği..hiçbir şey yapmanın gelmediği, boşluk anı..

bundan utanmıyorum, yakınmıyorum. çünkü yazmak için yazmıyorum. yazabilmek için az da olsa yetenek gerekir değil mi? bazı insanlarda bu yetenek fazlasıyla var, ama ne oldum delisi olmuşlar, yetenekleriyle dümene sahip olmaya çalışıyorlar. önce bu insanlara , onların samimiyetine, yazdıklarını gerçekten hissedip düşündüklerine inanıyorsunuz. ama sonra görüyorsunuz ki sadece cümleler yığını. ilginç tarafı başarılı bir cümleler yığını, ama boş, dürüst değil, samimi değil. bence bir yazı dünyanın en güzel cümleleriyle, anlatımıyla yazılsa bile , eğer sadece yazmak için yazılmışsa hiçbir anlamı yoktur.