! sisteme kaydolmuş muydunuz?
!! sistem kilitli olduğu için kaydınızı yapamıyoruz.
!!! sisteam böyle yapabileceğimiz bir şey yok hanfendiih/beyefendiih.

çok çaresiz kaldığımdan çokça küfretmişliğim vardır, sistemin çarklarına. işlemese ayrı dert işlese ayrı. gerçi o sizi sallamaz işine bakar. siz öylece kalakalsanız da; 'keşke her şey el yordamıyla insan takibiyle yapılsa', 'insanın halinden insan anlar ancak' deseniz de...

iyi de sistemi insanlar kuruyor, işleyişi de onun denetiminde. hayır! hiç de öyle değil. bir kere birşey sisteme dönüşünce onu yaratanları esir alıyor. ilahileşiyor, dokunulmazlık kazanıyor. hal böyleyken sistem varken, insandan söz etmek zor. hele ki milenyum çağıyla pılını pırtısını toplayıp bilgisayar alemine göç ettiğinden beri daha ulaşılmaz, vurdum duymaz oldu. her an devre dışı kalıp, bizi de devre dışı çaresiz öylece ortada bırakabilir. dahası, değişmiyor. değişmesi gerkese de. sadece doğuruyor. örneğin beşi bir geçe banka kapısına dayanalara acıyıp internet bankacılığını geliştiriyor. bu sefer de yoğun talep nedeniyle erişilemeyen sayfalar dişlilerine alıyor insanı.

fevkaledeliği işleyişinde. herkes sistem(ler)i tartışırır. ama nesini? işleyişini. bir keresinde x belediyesinin y müdürüne 1 saat boyunca derdimi anlatamamıştım. ben adama düzenin aksaklığı ve yetersizliğini anlatmaya çalışırken bozuk plak gibi 'sistem böyle. sistem bu şekilde işliyo.' deyip durmuştu. 'beyefendi, sisteminizin işleyişine laf söylemiyorum, sistem bütünüyle yanlış!' desem de fayda etmiyordu. cevap olarak o taptığı sistemin işleyiş ayrıntılarını beynime zerk ediyordu.

karşımda aptal bir adam mı vardı? yoksa sisteme tapan bir adam? yoksa sistemin değişmesi fikri ona yabancı ve zor gelen bir adam?
şimdi ben hay sizin sisteminize dediğimde anarşist, sistem değişsin dediğimde neo liberal oluyorum. bu arada bunlar da sistem ya, neyse. ağzımı her açışta başka bir damga yiyorum. diyojenvari bir hayat yaşamaya karar vermediğim sürece bu sistemin herhangi bir çarkına takılmadan yaşamam da mümkün değil. o halde sistemle başa çıkmayı/ sistemi sindirmeyi öğrenmeliyim. ya da sistemler evrilebilmeli.

evet sistemler evrilebilmeli. sistemin devreye girişinden sonra kazandığı dokunulmazlık kaldırılmalı. mesala anayasal sistemin bizi yaşattığı adaletsizliği içimize sindirmeye niye uğraşıyoruz? herşey son derece kanuna uygun ama adaletsiz. sistemi esnetmeyi ve değiştirmeyi teklif edenler afaroz edilirken, gediklerden sızanlara, kılıfına uyduranlara göz yumuluyor. hal böyleyken, her türlü başkaldırıya müstahak bu sistem. 'daha iyisini yapana kadar en iyisi bu' olmalı oysa. tüm kabahati sistemi delenelere atmaktan vazgeçip ya sorun sistemde olmasın sakın diye sorulmalı. aklıma ilkokul hayat bilgisi dersleri geldi: cumhuriyet en iyi yönetim şeklidir. amin.

anayasa değişikliğine geldim evet. 7 kasım... aslında benim isyanım bankalara geç kaldığımdan, evrakların tarihini geçirdiğimden dolayı sitem çarklarını bana geçirdiğinde başgöstermişti. sadece 1 dakika geç kaldığım halde bana şans vermeyen memurlara yalvarırken... ve aslında herşey bu kadar basit.

adliyeye 1 dakika geç kalan insana asık suratlı gibi görünen bir memurun göstereceği toleransta saklı olabilir ipin ucu.