''lolita'' yı daha yeni bitirdim. vladimir nabokov'un tartışmalara yol açan kitabından bahsediyorum. tartışmalara yol açan dedim bunu biraz açayım; tartışmaların nedeni kitaptaki adamın 13 yaşında bir kıza aşık olması, kimi çevreler bunu büyük bir ahlaksızlık olarak görürken kimileriyse kitabı savunuyor. aslında okumamın sebebi de iki tarafa da inanmak istemeyip kendi fikrimi oluşturmaktı. kitabın ortalarında gerçekten kitabı fırlatıp, o adamı da öldürmek istediğim oldu. ha adam ahlaksız pisliğin teki değildi. ama 13yaşındaki bir kıza cinsel istek duyuyordu. belirtmeliyimki bunu hala kabullenemiyorum. ancak kitabın sonlarına doğru adamın bu isteği aşka dönüşüyor ve adama biraz acımanıza yol açıyor. çünkü bu küçük kızı koruyor, yardımcı oluyor, ama içindeki isteğe dur diyemiyor. yani acımakla kin duymak arasında kaldığım bir kitap bu. yinede fırlatılmayı haketmeyen bir kitap olduğunu düşündüm sonunda. lolita 18ine gelmiş, bir adamla evlenmiş, ve hamiledir. vladimir nabokov'un son satırları ise yazılmaya değerdir.

''şu satırları yazan elimde kan dolaşıp durdukça sende benim yoğrulduğum o kutsal maddedensin, buradan alaska' ya uzanıp seninle konuşabilirim. dick' ine bağlı kal. başka herifler el sürmesin sana. yabancılarla konuşma. bebeğini seveceğini umarım. umarım oğlan olur. umarım o kocan sana her zaman iyi davranır, yoksa ruhum kara bir duman, cinnet geçirmiş bir dev gibi çöker onun üzerine.''