seneler sonrasının bugününde yürüken birikmiş dünlere basıp, ıslanıp haybeye, hatır için bile küfredilmeyecek arsızlıkta paçalara yapışan çamura gönderiyorum demeyi isterdim. ama istemek yetmez. o yüzden.. yüzlerce yüzden geçip, işte sırf da bu yüzden, yeni bir rahimde gelişip çıkaşa erişmiş ancak hala göbek kordonuyla beslenen böylelikle doğumunu tamamlayamamış yeni günlere yedi günlerin tekrarından gelsin, pilli bebek söylüyor, söylüyor, söylüyor..

fotoğraf

bir siyah beyaz fotoğrafım ben
tozlu raflardayım ,
eski albümlerde
yağmurlu günlerde
alçak gönüllü bir su birikintisiyim
şehrin karanlık sokaklarında donu
düşük çocukların yaptığı
kağıttan bir gemiyim.
yüzüyorum, yüzüyormuyum?
bilmiyorum.
bir gün batımıyım güneyde
bir akşam vaktiyim
ucuz bir şarabın şişesiyim denizde
yüzüyorum , yüzüyormuyum?
bilmiyormusun?
bir gün bir yağmur sonrası
siyah beyaz bir fotoğraf bulacaksın yerlerde
işte o an bir kıpırtıyım yüreğinde.
ve iki damla yaş olacağım güneşli gözlerinde