ne kadar trajik değil mi? öldükten sonra bile yaşlılar hep ikinci planda oluyor. bunu söylememin sebebi prag kentinde mezar yerinin peşin ödenmesi, ve ödenmezse yerine başka birinin gömüleceği bir sistemin oluşu. bende çok şaşırmıştım, ama öyle.

gerçi bana mezar, mezarlık bir anlam ifade etmiyor. benim sevdiğim, gördüğüm, bildiğim insan o canlı yüzüyledir. onu hep öyle bilmek isterim. oysa mezarın altındaki sadece bir et parçasıdır. o et parçasını yüzünde bir zamanlar hayat olan sevdiğim kişilerin yerine koymak onlara haksızlık etmekle bir bence. yinede işin din kısmını bir yere bırakırsak, mezar net bir çözüm. sevdiklerimizin tamamen bizden el ayak çekmesini istememişiz insanoğlu olarak. ondan bir parça kalsın istemişiz. bir zamanlar ona ait olan bir kemik yığını bile olsa sadece bir parça, dünyada, gözümüzün önünde olsun istemişiz. oysa pragtaki bu uygulama aslında ne kadar ince bir iplik üzerinde yürüdüğümüzün göstergesi. gömdüğünüz kocanızın, annenizin, babanızın, sevgilinizin vs. üzerine bir başkasını gömebilme yetkileri var. ve siz o kişinin mezarına gittiğinizde bambaşka bir isim yazıyor mezar taşında. hemen yetkililerle görüşmeye gidiyorsunuz. ve onlar da size diyor ki: ''yaşlı ölüler yerlerini genç ölülere bırakmalılar''ve siz artık ölüm yaşantısına sahip olma hakkı olmayan bu ''yaşlı ölünün'' ikinci ölümü karşısında savunmasız kaldığınızı anlıyorsunuz.