yıllarca oynadım bu oyunu. kendi kendime konuşmamın, gece sayıklamalarının sebebi olmuştur kendileri. kurtuldum bu bağımlılıktan. abim halen kurtulamadı, oyunda sene 2034 olmuş halen oynamakta. acıyorum yeminle kendisine. olm kalk bi sokağa çık yaşın geçti evde kaldın diyorum, dinlemiyor. cidden bağımlılık yapıyor bu oyun.
aklımda kalan inceliklerini paylaşayım sizlerle. ne faydası olur ki bize demeyin, bak ne güzel heves yapmışım, kırılırım.
öncelikle oyunu bulabilmeniz çok basittir. internetten bahsi geçen oyunun forum sitelerinden, oyunun kurulmuş oynanmaya hazır hallerini bulabilir, hatta güncelleştirilmiş kadrolarının yani günümüze uyarlanmış database larını indirerek oyunun geçmişte kalmışlığını en aza indirebilirsiniz.
oyuna büyük takımlarla başlama iç güdüsü vardır her yeni başlayan bünyede. bunu es geçin, oyunun tadına emin olun o zaman varacaksınız. ikinci üçüncü ligten, hatta hiç bilmediğiniz liglerden takım seçerseniz, inanılmaz heyecan yaşarsınız. ben sivasspor u başarıdan başarıya koşturmuş, şampiyonlar ligi şampiyonluğunun yanı sıra, kıtlar arası şampiyonluğu ülkemize getirmiş, avrupa nın sayılı devlerinden transfer teklifi almama rağmen, takımıma olan bağlılığımı gösterip, gemimi terk etmemiş, genç olmama rağmen milli takımın başına getirilmiş, dünya şampiyonluğuydu, avrupa şampiyonluğuydu, konfederasyondu ne varsa silip süpürmüş bi menager olarak bunu size öneriyorum. alt kademeden başlayın.
ufak takımlarda, maddi sıkıntılardı, kadro problemleriydi hepsini yaşarsınız. bunlar size o kulüplere bir duygusal bağ kurmanıza bile sebep verebilir, gidip üsküdar anadolunun maçını bilet alarak izlemenize kadar uzanabilecektir hatta bu durum. neyse geçiyorum bunu. paranız olmadığınızda, boştaki oyuncuları alın oynatın, bazıları gelmek istemeyebilir, ki haklılar yani şimdi onların yerine kendimi koyunca, düşünüyorumda adam gidip pendikspor da ne yapsın ? alabildiğinizi alın. taktik diablo olacak bu arada. kişisel tecrübelerim en iyi taktiğin bu olduğu kanaatindir. dörtlü defans önünde bir ön libero, orta sahanın ortasında bir amc, iki kanat oyuncusu hız, hızlanma, teknik, bu oyuncularda olabildiğince yüksek olmalı. forvet oyuncularınızın bitiriciliği yüksek, top sürmesi devasa güçlü olsun ki, gol atabilesiniz. bu taktikte önemli olan, ortasahanın göbeğinde ki amc dir. sürpriz golcüdür kendileri. sezon sonunda gol ve asist kralı olacaktır büyük ihtimalle. demiştin dersiniz..
neyse oyuncuları aldık, taktiğimizi oluşturduk maçlara başladık diyelim. ilk maçlar istediğiniz gibi gitmeyebilir, ama düzelecektir umudunuzu kaybetmeyin. yönetim size halen güvendiğini belirtecek mesajlar yollayarak sizi motive eder. maçı kaybettiyseniz ama kaybetmek istemiyorsanız, bu oyunu oynayan herkesin bildiği hile yöntemi olan, maç sonunda kaydederek oyunu kapatma işlemini uygulayabilirsiniz. ilk başlarda mübahtır bunlar. zaten ilerleyen zamanlarda böyle şeylere ihtiyacınız olmayacaktır.
oyuna başladınız ama çok paranız olsun istiyorsunuz, o zaman ne yapıyorsunuz, hemen menajer ekle seçeneğinden yeni menajerler ekleyip, takımınızdaki tırt oyuncuları, fenerbahçeye, real madrid e, ne bileyim bayern münich e satıyorsunuz. oluyor büssürü paranız.. ama iyi değil bu, ha ben yaptım çok zevkli oluyor, istediğiniz oyuncuyu alıyorsunuz sivasspor a ama zevki kalmıyor o zaman oyunun. düşünsenize henry sivassporda. ilginç oluyor. tasvip etmiyorum.
genç yetenekleri keşfederek, büyük paralara satabiliyorsunuz, bu sizin ticari zekanızı da geliştiriyor. ilk senenizde babangida ydı, toledo ydu, tsigalko ydu, todorov du bunları kadronuza katarsanız, büyük işleri ilk senenizden yapmaya başlayabilir, basını ve yönetimi şaşırtabilir, taraftarın gönlünde bir ilah haline gelebilirsiniz. sonra ver elini uefaydı şampiyonlar ligiydi.. sizi kimse tutamaz.
oyunun başındayken, inanın vaktin nasıl geçtiğini, sezonun hangi ara bittiğini anlayamıyorsunuz. öyle akıcı, sürükleyici bir oyun. tam bir şizofreni. maç sırasında küfrediyorsunuz, satılmış hakem diye bağırıyorsunuz, kaçan penaltıyla koltuktan öyle bi zıplıyorsunuz ki, nasıl yere iniş yaptığınızı anlayamıyorsunuz. yaşadım ben bunları bakmayın.
oyun size ne kazandırıyor derseniz, bi b.k kazandırmıyor, öyle asosyal bi insan olup çıkıyorsunuz, kimsenin tanımadığı oyuncuları tanıyorsunuz, bitiricilikti, hızdı hızlanmaydı, onları konuşuyorsunuz arkadaş ortamlarında. e be güzel arkadaşım, oyunun başında geçirdiğin günleri dışarda geçirsen, kaç kız arkadaşın olmuştu, kitap okumaya kalksan, kaç kitap bitirmiştin deseniz, demeyin derim. moralim bozulur. o kadar başarı var şimdi ortada, şampiyonlar ligi falan.
bulaşmayın derim ben hiç. ben kurtuldum, rahatım özgürüm, kız arkadaşım bile oldu bıraktın sonra. öyle güzel bi olay yani. ne yazdın o kadar yazı okuttun bize sonra da oynamayın diyosun lan it derseniz, haklısınız derim. bambaşkaymışım bende..
aklımda kalan inceliklerini paylaşayım sizlerle. ne faydası olur ki bize demeyin, bak ne güzel heves yapmışım, kırılırım.
öncelikle oyunu bulabilmeniz çok basittir. internetten bahsi geçen oyunun forum sitelerinden, oyunun kurulmuş oynanmaya hazır hallerini bulabilir, hatta güncelleştirilmiş kadrolarının yani günümüze uyarlanmış database larını indirerek oyunun geçmişte kalmışlığını en aza indirebilirsiniz.
oyuna büyük takımlarla başlama iç güdüsü vardır her yeni başlayan bünyede. bunu es geçin, oyunun tadına emin olun o zaman varacaksınız. ikinci üçüncü ligten, hatta hiç bilmediğiniz liglerden takım seçerseniz, inanılmaz heyecan yaşarsınız. ben sivasspor u başarıdan başarıya koşturmuş, şampiyonlar ligi şampiyonluğunun yanı sıra, kıtlar arası şampiyonluğu ülkemize getirmiş, avrupa nın sayılı devlerinden transfer teklifi almama rağmen, takımıma olan bağlılığımı gösterip, gemimi terk etmemiş, genç olmama rağmen milli takımın başına getirilmiş, dünya şampiyonluğuydu, avrupa şampiyonluğuydu, konfederasyondu ne varsa silip süpürmüş bi menager olarak bunu size öneriyorum. alt kademeden başlayın.
ufak takımlarda, maddi sıkıntılardı, kadro problemleriydi hepsini yaşarsınız. bunlar size o kulüplere bir duygusal bağ kurmanıza bile sebep verebilir, gidip üsküdar anadolunun maçını bilet alarak izlemenize kadar uzanabilecektir hatta bu durum. neyse geçiyorum bunu. paranız olmadığınızda, boştaki oyuncuları alın oynatın, bazıları gelmek istemeyebilir, ki haklılar yani şimdi onların yerine kendimi koyunca, düşünüyorumda adam gidip pendikspor da ne yapsın ? alabildiğinizi alın. taktik diablo olacak bu arada. kişisel tecrübelerim en iyi taktiğin bu olduğu kanaatindir. dörtlü defans önünde bir ön libero, orta sahanın ortasında bir amc, iki kanat oyuncusu hız, hızlanma, teknik, bu oyuncularda olabildiğince yüksek olmalı. forvet oyuncularınızın bitiriciliği yüksek, top sürmesi devasa güçlü olsun ki, gol atabilesiniz. bu taktikte önemli olan, ortasahanın göbeğinde ki amc dir. sürpriz golcüdür kendileri. sezon sonunda gol ve asist kralı olacaktır büyük ihtimalle. demiştin dersiniz..
neyse oyuncuları aldık, taktiğimizi oluşturduk maçlara başladık diyelim. ilk maçlar istediğiniz gibi gitmeyebilir, ama düzelecektir umudunuzu kaybetmeyin. yönetim size halen güvendiğini belirtecek mesajlar yollayarak sizi motive eder. maçı kaybettiyseniz ama kaybetmek istemiyorsanız, bu oyunu oynayan herkesin bildiği hile yöntemi olan, maç sonunda kaydederek oyunu kapatma işlemini uygulayabilirsiniz. ilk başlarda mübahtır bunlar. zaten ilerleyen zamanlarda böyle şeylere ihtiyacınız olmayacaktır.
oyuna başladınız ama çok paranız olsun istiyorsunuz, o zaman ne yapıyorsunuz, hemen menajer ekle seçeneğinden yeni menajerler ekleyip, takımınızdaki tırt oyuncuları, fenerbahçeye, real madrid e, ne bileyim bayern münich e satıyorsunuz. oluyor büssürü paranız.. ama iyi değil bu, ha ben yaptım çok zevkli oluyor, istediğiniz oyuncuyu alıyorsunuz sivasspor a ama zevki kalmıyor o zaman oyunun. düşünsenize henry sivassporda. ilginç oluyor. tasvip etmiyorum.
genç yetenekleri keşfederek, büyük paralara satabiliyorsunuz, bu sizin ticari zekanızı da geliştiriyor. ilk senenizde babangida ydı, toledo ydu, tsigalko ydu, todorov du bunları kadronuza katarsanız, büyük işleri ilk senenizden yapmaya başlayabilir, basını ve yönetimi şaşırtabilir, taraftarın gönlünde bir ilah haline gelebilirsiniz. sonra ver elini uefaydı şampiyonlar ligiydi.. sizi kimse tutamaz.
oyunun başındayken, inanın vaktin nasıl geçtiğini, sezonun hangi ara bittiğini anlayamıyorsunuz. öyle akıcı, sürükleyici bir oyun. tam bir şizofreni. maç sırasında küfrediyorsunuz, satılmış hakem diye bağırıyorsunuz, kaçan penaltıyla koltuktan öyle bi zıplıyorsunuz ki, nasıl yere iniş yaptığınızı anlayamıyorsunuz. yaşadım ben bunları bakmayın.
oyun size ne kazandırıyor derseniz, bi b.k kazandırmıyor, öyle asosyal bi insan olup çıkıyorsunuz, kimsenin tanımadığı oyuncuları tanıyorsunuz, bitiricilikti, hızdı hızlanmaydı, onları konuşuyorsunuz arkadaş ortamlarında. e be güzel arkadaşım, oyunun başında geçirdiğin günleri dışarda geçirsen, kaç kız arkadaşın olmuştu, kitap okumaya kalksan, kaç kitap bitirmiştin deseniz, demeyin derim. moralim bozulur. o kadar başarı var şimdi ortada, şampiyonlar ligi falan.
bulaşmayın derim ben hiç. ben kurtuldum, rahatım özgürüm, kız arkadaşım bile oldu bıraktın sonra. öyle güzel bi olay yani. ne yazdın o kadar yazı okuttun bize sonra da oynamayın diyosun lan it derseniz, haklısınız derim. bambaşkaymışım bende..