kim ne derse desin. en güzel ayrılığı ben yaşıyorum. ayrılığın güzeli olur mu? oldu bittiye getirilebilecek bir mesele olarak görmüyorum ayrılığı. "bitti" dendiği an bitmiyor bende her şey.

beni, anamdan bile daha çok bağlı olduğum tabiata uyandıran sevgilimden alan meret budur. ve kafamı kurcalar durur: bir insan hiç bitmeyecekmiş gibi başladığı bir ilişkiyi nasıl olur da hiç başlamamış gibi bitirebilir? hızla giden bir aracın durması için belli bir mesafe gerekmez mi? hiç yavaşlamayacakmış gibi giden bir araç birden bire nasıl olur da durur?

bir dostla bir muhabbet dönüyor. ölmek diyoruz. mezarlık diyoruz. ölmeden kendimize mağfiret dilettiriyor, doğmamış çocuğa kefen biçiyoruz. kül diyor dost sonra. savurmak diyor. savrulmak diyorum:

küllerim o'nun geçtiği yollara savrulsun
o'ndan ayrılmam için cesedimi çiğnemesi lazım gelirdi
hak yerini bulsun...
tümünü göster