şecaattin tanyerli adı ile ölümsüzleşmiş bir tango. tanju okan'ca da söylenmiş; türkçe tango tarihinin kilometre taşlarından biridir. ötekinin 'özleyiş' olduğunu söylememe bilmem gerek var mı? sözlerini yazayım tam olsun diyeceğim ama türkçe tangoların sözleri genellikle ilkokul şiirlerini andırır: derinlik yoktur. bu tango da diğerlerinden pek farklı değildir bu bakımdan.

yine de aşka taze düşen birinin sevdiğine bu tangoyla seslenmesi güzeldir. sembolik anlamı vardır en azından. burada gönderilen tangonun içerdiği sözcükler değil, tangoyu gönderme önemlidir. işte çok derin, bir dizesini bir yılda ancak anlayabildiğim eşsiz sözleri:

"papatya gibisin beyaz ve ince
eziliyor ruhum seni görünce
ismin dudaklarimi yakiyor neden
nedir bu çektiğim senin elinden

yalvarırım sana gel üzme beni
inan bana çok seviyorum seni
gel kollarima artik bekliyorum
papatyam seni özlüyorum

neden sanki öyle dudak büküyorsun
yoksa açik söyle hiç mi sevmiyorsun
sana soruyorum neden susuyorsun
bana bu sevgiyi çok mu görüyorsun

bilsem söylermiydim gizli hislerimi
keske görmeseydim gülen gözlerini
biliyorum fakat sen de seviyorsun
anladim çapkınca naz ediyorsun"