tevhid: varlığın birliği/tekliği
şirk: birliğe ortak koşmak. göt oğlanlığı bir nevi.

bütün peygamberler yaratıcının tek olduğunu anlatmaya çalışan elçilerdir. onlar bu yönleriyle ''tevhid'' inancını şirk inancına muzaffer kılmak için gönderildiler. ve bu yüzden onlar, tarihin gördüğü en büyük devrimcilerdir. devrilmez iktidarlara, haşmetli hükümdarlara, yeri geldiğinde kendi kanından olanlara karşı çıkmış ve zulme baş kaldırmış isyankarlardır onlar. karşılarında ise hep şirk savunucuları vardır.

zira şirk, statükoyu, kandan gelen sınıf farkını, ten renginden ibaret ayrımı desteklemiştir. hakim zümre keyif çatarken aşağılık(!) olanlar tanrılarını kızdırmamak için bu duruma metanetle karşılık vermişlerdir. çünkü onları, bu dünyadan sonra daha rahat bir hayat beklemektedir. zira onlar ''sabretmenin'' sırrını zulme isyan etmemek olarak almışlardır, aldırtılmışlardır. onlar tanrılarından korka dursun, hakim zümre servetine servet, şanına şan katmakla meşgul olmuştur. ben ruhbanların yalancısıyım.

tevhid ise, yaratıcının birliğini ve dolayısıyla insanlığın birliğine temsil eder. çünkü insan kainatın bir özeti, numunesidir. ve yaratıcı birliğini dahi yarattıklarıyla paylaşacak kadar bonkördür. bu yüzden kana, paraya, makam ve mevkiye tapanlar tarihin her devrinde tevhide karşı durmak zorunda kalmışlardır. çünkü onların nemalarına, yüksek statülerine tevhidi savunan devrimci peygamberler karşı durmuştur. ve nasıl ki, tanrı'nın birliğine muhalefet etmek şirke düşmek ise, insanlığın birliğine(kırmızı,beyaz,siyah, türk, kürt, ingiliz ayırmaksızın) karşı durmak da şirke düşmek anlamına gelir. bu bağlamda ortalık, vatanperverlik aşkıyla ermeni öldüren, türk yakan, kürde surat ekşiterek bakan müşriklerle doludur. zira onlar, kibirleri yüzünden ilahi yasaya yüz çevirmişlerdir. kibir şeytanın kahkahasıdır oysa ki ve arab'ın acem'e hiçbir zaman üstünlüğü olmamıştır, acem'in de arab'a olmadığı gibi.