her cümlenin öncesinde es'ler... kızın eli yavaşça boynuna gider, erkek başını hafifçe yana çevirir. sonra tekrar kıza döner. bakışlar çarpışır. bu roundun galibi kızaran ve ya gözlerini kaçırandır.

ilişkinin baştan çıkarma evresi iki taraf için de milyonlarca olasılığı ve teoriyi barındırır. bir labirentte dolaşmak gibidir. eğer iki taraf da karşılaşmayı arzuluyorsa karşılıklı bir 'benlikten vazgeçme anlaşması' imzalanmasıyla teslim olma evresine geçilebilir. birini arzuluyorken onun ilgisini çekmeye çalışmak çetrefilli bir iştir. bir ilk tanıma girişiminde karşı tarafın kimliğini çözmeye yönelik sorulan sorular yapılan gözlemeler maalesef sağlıklı bir değerlendirmeye tabi olamaz. çünkü arzulayan kişi duygularının egemenliği altındadır. yakalamak istediği anlamı bulabilmek için bir alt metin okuma mücadelesine girişir. hem bu meşguliyet hem de sağlıklı düşünüyor olamamak daima en mantıksız çıkarımı yapmakla sonuçlanır. bir de karşı tarafın beğenilerine göre şekillenme gerekliliği vardır. onun sevdiği şeyleri sevmek; onun seveceği bir kıvamda olmak..vs.

baştan çıkarma, duyguların yönettiği bir savaşta aklın kullanılmasıdır. bilinçli yapılan bilinçsizlik rolleri, yanlışlıkla değen parmaklar, imalar, kaçınılan iltifatlar... aslında kısa bir süre sonra elde deceğin hazinenin yemeyip yanında yattığın dönemi. ne izin ver ne yasakla. tatlı ve riskli bir oyun.

riskli. çünkü baştan çıkarma oyununu oynarken ilk itirafçı ortaya çıkana değin skorun şu anda kaç kaçta olduğunu asla bilemezsiniz. hele oyunun düşünen tarafıysanız ve hal ve hareketleri yanlış yorumlama ihtimali aklınızn bir köşesindeyse bu tedirginlik verir. karşı tarafın amaçlarına yönelik bir sorgulama esnasındayken oyunda hata yapmak ve kendini ele vermek muhtemeldir.

taraflardan biri gerçekten arzulamıyorken baştan çıkarma oyunu daha profesyonelce oynayacağını düşünürsek, kandırılmak ve bunun fark edilmemesi de oldukça muhtemeldir. bu durumda oyunun sonunda, güzelim bir sivas türküsünde yakıldığı gibi:

`'madem soysuz bende gönlün yoğudu
niye doğru yoldan şaşırdın beni' `

diye belenip kendini dağlara vurmak mümkündür.

arzuluyor mu arzulamıyor mu? ne olacak bu işin sonu? kesin hoşlanıyor! o da boş değil. teni ne sıcak. acaba elini tutsam mı?... gibi soruların kafayı 'iyi' yaptığı, heyecan kırıntılarıyla süslenmiş, kısa ve hoş bir dönem, eğer iki taraf da istekliyse mutlu son'la bitecek bir casus oyunudur. oyunun sonu ise aklın ve düşüncenin aradan çıkmasına bağlıdır.

her aşık oluş umudun kendini bilmişliğe zaferidir.*(*oscar wilde)