''siz benim niye içtiğimi nerden bileceksiniz?''

evet, dibacem böyle. dipsomaniksem ben de, ki sen insan değilsin bilesin, unutayım diye, uyuyayım diye, telefon çaldığında uyanmayayım diyedir. çocukluğum? hatırlar mısınız çocukluğunuzu, ha? yo yoo, topu inşaata kaçanlardan değilim, zaten bizim orada inşaat olması söz konusu değildi o zamanlar. sözüm ona, elit bir yerde oturmuşuz yıllarca, ama ben bir el bile göremedim orada. düştüğümde beni kaldıran hiç kimse olmadı; hep, hep hep ben kaltım. şimdi bakıyorum da gerisin geri, sözüm ona, çok içiyorsun onur! (adım bu) minvalinde bakışlar atıyorlar. hayır, ayıp bir şey yapıyorum sanki. ah, elbette, kimilerine göre mutlaka ayıp bir şey benim sürekli içmem, süreki içip yazmam (yazamamak: 3. şık), sürekli depresif takılmam kimilerince acayip günah. tamam, günah münah da, sanane ulan! bana bunları diyen ile her cuma (bildiğimiz cuma) akşamı içiyoruz zaten. hafta içi ben yekten takıldığımda dipsomanik, hafta sonu beraber takıldığımızda ortam adamı oluyorum ki, o nedir bilmem.

''siz benim neler çektiğimi nerden bileceksiniz?''

ne güzel yazmış diğ'mi yusuf amca. hayır, aslında gayet olağan bir gün idi. patron still'e de söyledim, ben böyle yazmayacaktım. yazdım, yazdım, silindi; aslında gayet benim hatam. hayır ne var yani word'e yazsan, ya da ctrl c'yi çaksan da rahat etsen diğ'mi?? ama işte her zaman öyle olmuyor. bugün durumlar fena enteresan, ruh sağlımı düzeltmek için değil marangoz, bana hızar aslanız skim değil arkadaş..

''siz benim neden sustuğumu nerden bileceksiniz?''

kıbrıs'tan gelip mersin'e ayak bastığımda tarih 12 eylül'dü. laneth bir gün yani. babamın en sevmediği, gitme, dediği günlerden biriydi yani. ah bu deli oğlan, ah bu çok toy çocuk sikler mi ki 12 eylül filan. o 12 eylül'ü sadece kitaplardan okudu, babası (deja vu oldu) anlattı sadece ona dipcik darbelerinin nereleri çürüttüğünü; ah o sadece filmlerde gördü pipisine elektrik bağlanan devrimci/milliyetçi genç ve statik bünyeleri.. ne mi oldu; msn'de hesap aldı sonra, sonra bir kız buldu kendisine.. ilk içtiği sigara birinciydi bu toy çocuğun, şimdi winston.. eskiden yeşili severdi deniz abi'den mülhem, şimdi siyah'ı seviyor anarko'dan mülhem.. okudu mu tamamen, hayır. özenti mi, fazlaca. her sanrısı tanrısı mı, o'na göre evet. level 1 mi, iskender'e göre evet. level 1 iyi mi, o'na göre yine evet.

hayır, şarkının neler düşünülerek yazıldığı skimde değil, bilin. çok içiyorsam, çabuk öleyim diyedir. çabuk öleyim diyorsam, az isyan edeyim diyedir. allah'a inanmıyorsam çabuk düşeyim diyedir. çok seviyorsam, çok sikileyim diyedir toy çocuk!

''siz benim neler çektiğimi nerden bileceksiniz!''

bitmedi...

unutmadan;

söz: yusuf hayaloğlu,
müzik: ahmet kaya'ya aittir.