yok yok, still cursed falan değil. benim. bu günkü dersimizde, sözlük camialarındaki oylama sisteminden ve özellikle 'eksi', 'kötü', 'kaka' oyun kullanım alanlarını irdeleyeceğiz.

sözlükler beğeni üzerine kurulu sistemler, gözlemleyebildiğim kadarıyla. bir de tabi 'eskilik-yenilik' denen ne idüğü belirsiz bir sıralama var. yani kronolojik olarak önce gelen, sonra gelene dominanttır. oysa bir siteden haberdar ve bu siteye üye olmak sanmıyorum ki kaleme etki etsin; yazılanı daha değerli kılsın. sanki sözlüklere sadece 23 yaşında falan üye olunabiliyor, bu yüzden her yeni jenerasyon aynı zamanda bir öncekinden bir, iki öncekinden iki, x öncekinden x yıl küçük oluyor yaşça. e böyle bir şey de yok; o zaman ne bu 'nesilci milliyetçilik'?

gelelim kötü oyun kullanım alanına. bu konu, yazısı kötülenen kişinin kötü oya bakış açısıyla doğrudan etkileşim içinde.

bir yazı sırf bilgi içeriyordur. kötüleyen kişi, bilgideki gerçekliği kaldıramaz; kötüler. bunu zaten mantık çerçevesinde açıklamanın olanağı yok. zaten bu gerçekliğe çoktandır uyanmış olan sözlük ve diğer site üyeleri yazılarına ekledikleri düzeltme notlarında bu farkındalığı genelde şu şekilde aktarıyor bizlere:
"istediğin kadar kötüle, gerçekleri değiştiremezsin." (gerçi bunların içinde 'galaksinin en büyük takımıdır' biçiminde akla zarar entry girmiş olanları da vardır, onlar ayrı bir inceleme konusuna girmekteler)

yazı, yazanın yorumudur. kişi, yorumu beğenmemiştir; kötüler. bunu da açıklayamıyoruz. ama burada devreye, yazısı kötülenen kişinin kötülenmeye bakışı giriyor. bu kişi, sözlük tarzı oluşumların üst bölümündeki butonlardan "ben", "şahsım" gibi butonlara hiç bakmıyor olabilir. bu durumda kötülemek de (şayet haftanın en kötü yazıları listesine girecek kadar kötülenmemişse) bir anlam içermiyor. ha, kişi haftanın en kötü yazıları listesine girip girmeme konusunda da lakayt bir tutum takınıyorsa, o zaman hiçbir şekilde etkisi yok kötülenmesinin. boşa harcanan zamandan gayrı.

kötülenen, kötülendiği an yazısında düzeltme yapan veya silen biridir. kötülenmiş yazıları listesinde bir tane bile yazı olması onun için geceleri uykusunun kaçma nedenidir. bu durumda kötüleme işlemi başarıya ulaşmış denebilir. ama söyleyin bana nolursunuz, şu sanal alemde aldığı oyları bakkaldan ekmek alırken kafasına takan birinden hayır gelir mi insanlığa? senin yazının kötülenmesi çok çok, birilerine karın ağrısı yarattığına işaret eder. hele bir de karşıt tutum sergilediğin bir yazı ise, yazına beğeni reyi verilmesinden kat be kat daha değerli değil midir bu durum?

şu var: sanırım sözlüklerin ve sözlük benzeri oluşumların tamamına yakınında, belli sayıda oy alan entryler bizde 'lanetlisinden' olarak adlandırılan butona basıldığında öne çıkma olasılığını artırmaktadır. bu bakımdan, iyi oy alıp almamak endişesi taşınabilir çok çok. diğerini vermenin de, almayı kafaya takmanın da akla yatkın bir gerekçesi olacağını sanmam.

düzeltme: buna kötü veren arkadaşım. sağ altta mesaj işareti var. yolla mesajını. söyle, bu entrynin nesi seni doyurmadı? ben buna zaman harcadım zamaan. senle mi uğraşacağım be, amaan!