ayrılık özeti, yorgun dizeler. kaybedilenler hep en son halleriyle kalıyor içimizde belki ama bunun gerçek olmadığını söyledi yılmaz odabaşı. 'hiçbirşeye değmez' dedirtti bir de, üstüne 'olsun, değer!' dedim kendiliğimden. fazla söze gerek yok, içimden susmak zamanı..

geliyormuşum
pencerelerde yaz
ve bileklerimde bayat bir intihar

oysa ölünecek bir şey yokmuş
gidince sen
yaşanacak bir şey olmadığı kadar

yanıyormuşum
vardığım yere bırakıp kendimi
atlasında yeryüzünün;
çılgın ve çirkin
ve hüzünle oyalanan
yüreğimde kül tadı nice yangından kalan...

ölüyormuşum
senin saçların uzuyormuş üstelik
ölünce ben
cigarayı da bırakıp sümerbank'a taksit ödüyormuşsun

bedenin tecritmiş gençliğinden
ikisi de yalnızmış
geceler öpüyormuş memelerinden...

bense gençliğimi pazarlıksız
ve hızla geçtiğimden
bugünler saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa
kestiğimden
piç kalmış aşklarla avutup kendimi
bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri
gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde
neşter ve gül'müş hayat

gülüyor...gülüyor..gülüyormuşum...