uzun zamandır yazmıyorum.
pirinç fiyatları, işçi bayramı, x şarkısı, y filmi, z kitabı benim için hakkında düşünülmesi ve tespitler yapılması gereken elzem konular ; nefesim kadar yakın olan bir ben varken bende benden içeri. bilinçli ve kasıtlı olarak üzerinde düşünülmeyen, sorunlarına kafa yorulmayan, hakkında tespit yapılmayan bir ben...

içim! sen ne düşünürsün? ne olcak senin halin?
geçelim bu soruyu.

çünkü içimden geçenleri satırlarda görmeye korkarım. onun yerine olmadık bir düşünceye takılıp iplere tırmanıyorum. iniyor muyum çıkıyor muyum mühim değil. enerjim tükensin yeter. durup soluklanmaya bile fırsat kalmasın ki aklıma gelemesin unutmaya çalıştığım.

ara ara şeytan dürtükler. başlamaya niyetlenirim. o zaman hala beynimin unutma mekanizmları delinmemişse sadece sınırlarda geznirim. çitleri kontrol ederim sağlam mılar diye, o kadar.

ara ara şeytan dürtükler. parmaklarım titrer. kararsız bir titreyiş bu heyecandan değil, korkudan. ya parmaklarım cesaretleniverirse, isyan çıkarsa üst sistem devrelerinde?

biliyorum ne olcağını. şeytan konuşmaya başlar ve sesimi bastırır.

'kendini kandırma, boş şeylerle oyalanma, asıl derdinden kaçarak uzaklaşamazsın. sen kaçtıkça o büyüyor. korkularnla besliyorsun. seni yutacak kadar büyüyecek. acılar olgunlaştırımış! kim söylemiş bu yalanı. çağır onu da beraber kaçın kaçtıklarınızdan . yaralı bir hayat taşıttırıorsun bedenine. sakatsın ve çölde yürüyorsun . neyi neden unutmaya çalışyorsun? korkma yüzleş. isimlerden ve resimlerden korkma. hadi canım! o kadar zor değil. dene bakalım, canını acıtıcaklar mı?hatırla geçmişi. sına kendini. yaz!'

yenilirim. o kadar güçlü değilim. ama korkaklığım yenilgime galip çıkar.yazarım. geçmişi yeniden yazarım. ben yeniden yazdıkça o değişir. yeniden yazdıkça neyi değiştirdiğimi unuturum. 3-5 seferden sonra geçmiş yeni bir geçmiş olup çıkar.

geçmişle korkarak yüzleşirsen, içinden geçenleri hiç tam olarak yazamazsın. unutmanın ve yaşamanın tek yolu da budur zaten.
tümünü göster