akıl almaz bir tabir: türkçe katliamı. aslında katliam da diyemeyiz, türkçe'yi tam olarak öldürmüyor. yaralıyor. türkçe can çekişiyor bu ve bunun gibi tabirler yüzünden. anlatalım:

amerika kaynaklı bir ifade: first lady. anlamı da mot a mot çeviri ile 'birinci hanfendi'. yani ülkenin bir numaralı yöneticisinin zevcesi anlamını taşıyor. bizdeki batı özentiliği yüz yıllık bir maziye dayanıyor. adolf hitler'in 'mein kampf'ında hususi alakaya mazhar olmuş pek meşhur alman hayranı bir paşamız var: enver paşa. kendisini, sarıkamış'ta ölüme sürüklediği binlerce askerimizin ruhuna dua okurken her yıl rahmetle anmaktayız.

neyse konuyu dağıtmayalım. batıdaki herr şeyin iyi olduğu sanrısıyla değiştirmeksizin toprağımıza ekmeye çalışıyoruz, sonra toprak bu değişime uyum sağlamayınca da yüzsüzce "bari böyle yarım yamalak yaşasın" diyoruz. bu tabir de böyle işte.

yabancı dillerden türkçe'mize dalış yapmış binlerce kelime ve deyim var. o yüzden first lady tabiri için yeterince kontenjan sahibiyiz. "iptidai zevce", "birincil avrat" tarzı kulak tırmalayıcı yeni yetme tabirler üretmeye gerek yok. zaten batı kültürü, her türlü kitle iletişim silahı vasıtasıyla çocuk yaştan esir etmeye başlıyor vatandaşı. bu bakımdan first lady tabirine uyum sağlama konusunda sıkıntımız yok.

mesele şu: şayet olduğu gibi alıyorsanız, 'first lady' olarak kullanın, ingilizce'de yazıldığı gibi. eğer buna rıza göstermiyorsanız 'föğs (hadi bilemedin 'förs') leydi' biçiminde kullanın. tabiri topal bırakarak yarısı ingilizce yarısı türkçe hale getirme insafsızlığını yapmayın! bu güruhun başını hürriyet gazetesi çekiyor. gazete künyesine eşşşek kadar harflerle yazı işleri müdürü, editör yazmayı bilen pek sevgili türkçe dostları, zahmet gösterip sayesinde ekmek yediğiniz kelimelere asgari bir saygı duyun da canlarını acıtmayın bu tarz absurd kullanımlarla...

kaldı ki şahsi kanaatimce, hiç de öyle bize uyan bir tabir değil, first lady: eğreti duruyor. siyasi hayatta ve protokolde, "birinci adamın eşi" olduğu için zoraki yer edinen bir kadına, dilde yer eden ayrı bir tabir uydurma çabası gülünç kaçıyor. spor ayakkabı ile tango yapmak gibi bir trajikomedi hakim manzarada.

uzun uzun "cumhurbaşkanı'nın eşi" deyiverin, vallahi kimseyi rahatsız etmez ve ben de vaktimden çalıp koca bir sayfa yazı yazıp sizi ti'ye almak zorunda kalmam. bay bye.