kendine bir kabuk edinir sonra her biri...

bazı ölenlerin bıraktığı hayatınıza, yeni canlar doğurduğunuzda.
bazı nefretleri bağrınıza basıp, başka sevmelere açıldığınızda.
bazı susanları dinlemekten yorulup, konuşan başkalarını duyduğunuzda.
bazı eskileri evinizden aldırıp, yenileri taşıdığınızda.
bazı gidenlerin en sevdiği koltuğa, gelenleri oturttuğunuzda.

bazı yoklukların açtığı boşlukları, onları andıran varlıklarla doldurduğunuzda.

...

her yara, bir jilet yardımıyla akıtır önce pis kanını. sonra iyileşir, kabuk bağlar, kendine ikna edici bir ört bas beğenir. ve o yaranızı iyileştirmek için sarıldığınız her jilet, birgün size yenilerini açmak içindir. her türlü acı çekişi, ancak daha iyisini yapabilen bir diğeri iyileştirir.

cezanın suçu yakaladığı bir çemberdir yara, döner durur kendi etrafında.