reklam için sergilenmişlerdir...
bu olaya yapılan eleştirilerde kimi doğru yanlar olsa da eleştirilerin sahipleri, en son konuşması gerekenlerdir. örneğin medya doktor gürbüz'ü eleştiriyor "bu kadar olmaz" diyor. peki, "imaj her şeydir" anlayışını kim yayıyor, "teşhircilik" dahil her türlü reklamı ekranlarından, sayfalarından kim beyinlere taşıyor? keza, daha yedizler ölmeden önce onları medyatik hale getiren, "türkiye'nin yedizleri" diyen kim? gürbüzler'i şekillendiren kapitalizmin ahlakını, pazar kültürünü körükleyen bu medya değil mi?
özer gürbüz'ün mide bulandıran teşhirciliğinin altında yatan kafa yapısı, kapitalizm gerçeği görülmeden anlaşılamaz. kapitalizmde, insan ve onun ihtiyaçları değil, kar, dolayısıyla pazar esastır. reklam, kapitalist pazara sunulan "mal"ı pazarlama yöntemlerinin en geçerlisidir. örneğin sosyalist bir sistemde ne reklam, ne de sponsorlar göremezsiniz. çünkü üretim halkın ihtiyaçları esas alınarak yapılır, pazar için değil.
soruna hastane ve sağlık açısından bakıldığında da yine kapitalizmi görürsünüz. sağlık, halktan yana bir sistemde bir haktır. ama kapitalizmde bir kar alanıdır. özel hastaneleri ve onların birbirleriyle yarışan reklamlarını ortaya çıkaran da bu sistemdir. "her şeyi özelleştiricez, satıcaz ulan" diyenlerin bu görüntülerden rahatsız olmaya hakları var mı? ender rastlanan bir hastalığın tedavisi ya da "ünlü" bir doktorun transferi ile özel hastanelerin reklamlarına az mı rastlıyoruz? giderek "doğal" bir durum haline getirilen, hatta bunlara itiraz edenlerin, eleştirenlerin "ortaçağdan kalma" ilan edildiğine az mı tanık olduk,nedir??.. "kefen bezi"ne reklam alınırken ayağa kalkılıyor da, kültürün, edebiyatın, sanatın sponsor firmaların kucağına atıldığı siteme neden karşı çıkılmıyor? doğumların dahi sponsorla yapılması hangi anlayışla medyatik bir sevimlilikle pazarlanıyor?
kapitalizmin tüketim kültürü, her türlü ahlaksızlığı beslemektedir. meta aracı haline getirilmeyen hiçbir şeyin bırakılmadığı, insani olan her şeyin kapitalist pazarın bataklığında yokedildiği bir düzende, özer gürbüzler'in çıkması kimseyi şaşırtmasın...
bu olaya yapılan eleştirilerde kimi doğru yanlar olsa da eleştirilerin sahipleri, en son konuşması gerekenlerdir. örneğin medya doktor gürbüz'ü eleştiriyor "bu kadar olmaz" diyor. peki, "imaj her şeydir" anlayışını kim yayıyor, "teşhircilik" dahil her türlü reklamı ekranlarından, sayfalarından kim beyinlere taşıyor? keza, daha yedizler ölmeden önce onları medyatik hale getiren, "türkiye'nin yedizleri" diyen kim? gürbüzler'i şekillendiren kapitalizmin ahlakını, pazar kültürünü körükleyen bu medya değil mi?
özer gürbüz'ün mide bulandıran teşhirciliğinin altında yatan kafa yapısı, kapitalizm gerçeği görülmeden anlaşılamaz. kapitalizmde, insan ve onun ihtiyaçları değil, kar, dolayısıyla pazar esastır. reklam, kapitalist pazara sunulan "mal"ı pazarlama yöntemlerinin en geçerlisidir. örneğin sosyalist bir sistemde ne reklam, ne de sponsorlar göremezsiniz. çünkü üretim halkın ihtiyaçları esas alınarak yapılır, pazar için değil.
soruna hastane ve sağlık açısından bakıldığında da yine kapitalizmi görürsünüz. sağlık, halktan yana bir sistemde bir haktır. ama kapitalizmde bir kar alanıdır. özel hastaneleri ve onların birbirleriyle yarışan reklamlarını ortaya çıkaran da bu sistemdir. "her şeyi özelleştiricez, satıcaz ulan" diyenlerin bu görüntülerden rahatsız olmaya hakları var mı? ender rastlanan bir hastalığın tedavisi ya da "ünlü" bir doktorun transferi ile özel hastanelerin reklamlarına az mı rastlıyoruz? giderek "doğal" bir durum haline getirilen, hatta bunlara itiraz edenlerin, eleştirenlerin "ortaçağdan kalma" ilan edildiğine az mı tanık olduk,nedir??.. "kefen bezi"ne reklam alınırken ayağa kalkılıyor da, kültürün, edebiyatın, sanatın sponsor firmaların kucağına atıldığı siteme neden karşı çıkılmıyor? doğumların dahi sponsorla yapılması hangi anlayışla medyatik bir sevimlilikle pazarlanıyor?
kapitalizmin tüketim kültürü, her türlü ahlaksızlığı beslemektedir. meta aracı haline getirilmeyen hiçbir şeyin bırakılmadığı, insani olan her şeyin kapitalist pazarın bataklığında yokedildiği bir düzende, özer gürbüzler'in çıkması kimseyi şaşırtmasın...