-esirgeyen ve bağışlayan tanrı'nın adıyla-

bazılarının algılayamadığı bir şey var:
türban, ister on emir'den (ironiye bak be) biri olsun, isterse islamı yanlış algılayanların bu yanlış algılayışlarının çarpık bir sonucu olsun çok uç bir önlem. neden önlem? "saçım görünmesin" anlamına gelmiyor mu türban takmak? evet.

peki sormak lazım öyleyse:
saçının bile görünmesini istemeyecek kadar radikal olan biri, nasıl olur da en basitinden makyaj yapmak gibi bir 'aşırılığa' kaçar? bu bariz, iki kere ikinin dört ettiği önermenin doğruluğu kadar doğru bir çelişki değil midir?

türkiye'de türban konusunun bu kadar çetrefilli olmasının temel sebebi şu aslında:
bu ülkenin %99'u müslüman geyiğine girecek biraz ama, bu ülkede ikamet edenlerin büyük bir kısmı kendini müslüman sayıyor. ama az, ama çok. ama bayramdan bayrama; ama günde beş vakit: müslüman.

ve türban takanların 'makyaj yapmak', 'badi giymek', veya ne bileyim konsere gidip zıp zıp zıplamak gibi 'kendi duruşlarıyla bağdaştırılamayacak, komik, rahatsız edici' hareketleri, kendini 100 gram müslüman sayan en hafifmeşrep insanı bile irrite eder. bundan daha doğal bir duruş, düşünüş şekli olamaz bence. asıl duruş bozukluğu hem saçının görünmemesini, göz zinasına bile muhatap olmamayı hem de dünyanın her nimetinden tatmayı isteyecek çelişken nefislerdir. nefsini terbiye edememiş olanları en azından bu bağlamda savunmak ise yobazlığın dik alasıdır.
tümünü göster