5 kitabı var. [puslu kıtalar atlası, kitab-ül hiyel, efrasiyab'ın hikayeleri, amat, suskunlar] şimdilik en büyük eksiği bu. çünkü 10 kitabı da olsa hepsinin ayrı bir tadı olacak. 100 kitabı da olsa keza. devlet-i ali'nin son zamanlarını, konstantiniyye havasını ve içinde her zaman varolmuş sıradan karakterlerin sıradışılığını eşsiz yorumuyla anlatacak. ve bunu yaparken, kara mizahtan, mesaj verme kaygısından feragat eden bir yol izleyecek.

mısır çarşısı'nın gözü paradan başka hiçbir şey görmeyen esnaflarına, barba malaki'nin meyhanesinde şarap ile nefsini güldüren ehli-keyfe ve sofulukla riyakarlık arasında mekik dokuyan ehli-sünnet vel cemaat mensuplarına da kızgın değil. onları bu denli yalın anlatmasının sebebi, okuyucuyu hikayenin içine çekebilmek. bunun da layıkıyla üstesinden geliyor zaten.