yeni bir albüm çıkarmış. albümün adı "neden?". soru işaretiyle birlikte. ben de sormak isterdim ibocan'a "neden" kelimesi ile başlayan bir sürü soru. ama gereksiz. derdim bununla değil, isterse single çıkarsın, isterse beşibiryerde.
istanbul metrosu'nda yeni bir sergi açıldı: ara güler fotoğraflarını ihtiva eden 'istanbul'da alın teri' adlı bir sergi. yürüyen yolda ilerlerken her iki yanınızda, eski istanbul'da ekmek kavgasına tutuşmuş bir sürü insan portresini seyredebiliyorsunuz. fotoğrafların herbiri ara güler farkını ortaya koyan güzellikte.
geçen gün metro'dan indim, yürüyen yolda ağır ağır ilerliyor, bir yandan da fotoğrafları ayrıntılı biçimde incelemeye çalışıyorum. fonda galata kulesi'nin eski hali, balıkçı tekneleri eminönü sahilinde, birkaç kişi de bir şeylerle uğraşıyor; demirci, ateşte demir dövüyor; ameleler pazarda iş bekliyor; birkaç kişi büyükçe bir teknenin halatından tutmuş, karaya doğru çekmeye çalışıyor; ibrahim tatlıses ellerini beline koymuş, ufka bakıyor! burada film şeridi koptu tabii. yoksa devamında yine ara güler fotoğrafları mevcuttu... bütün dikkatim dağılıp gitti.
bu yapılan her şeyden önce emeğe saygısızlık bence. emeğe saygı geyiğine bulaştırmayın rica ediyorum. ortada, herbiri gerçekten alnından ter akıtarak birkaç kuruş kazanma, ail olma derdinde bir sürü insan... ortalarında ise imparator nam şarkıcı ibrahim tatlıses. ayıp... yazık...
acaba bilinçaltı reklamı da mı yapmaya çalışılmış? "ibrahim tatlıses de emekçidir, istanbul'da alınteri sergisinde fotoğrafı olması absurd değildir" demeye mi getiriliyor ne?
bir başka absurdlük de cihangir bilboardlarında boy boy ibrahim tatlıses reklamı yapılması. ibrahim tatlıses'in hedef kitlesi ile türkiye'de en bağdaşmayacak muhit belki de cihangir'ken kör göze parmak hesabı her yanda ibrahim tatlıses reklamı. tuhaf kaçıyor, gülünç oluyor gerçekten...
istanbul metrosu'nda yeni bir sergi açıldı: ara güler fotoğraflarını ihtiva eden 'istanbul'da alın teri' adlı bir sergi. yürüyen yolda ilerlerken her iki yanınızda, eski istanbul'da ekmek kavgasına tutuşmuş bir sürü insan portresini seyredebiliyorsunuz. fotoğrafların herbiri ara güler farkını ortaya koyan güzellikte.
geçen gün metro'dan indim, yürüyen yolda ağır ağır ilerliyor, bir yandan da fotoğrafları ayrıntılı biçimde incelemeye çalışıyorum. fonda galata kulesi'nin eski hali, balıkçı tekneleri eminönü sahilinde, birkaç kişi de bir şeylerle uğraşıyor; demirci, ateşte demir dövüyor; ameleler pazarda iş bekliyor; birkaç kişi büyükçe bir teknenin halatından tutmuş, karaya doğru çekmeye çalışıyor; ibrahim tatlıses ellerini beline koymuş, ufka bakıyor! burada film şeridi koptu tabii. yoksa devamında yine ara güler fotoğrafları mevcuttu... bütün dikkatim dağılıp gitti.
bu yapılan her şeyden önce emeğe saygısızlık bence. emeğe saygı geyiğine bulaştırmayın rica ediyorum. ortada, herbiri gerçekten alnından ter akıtarak birkaç kuruş kazanma, ail olma derdinde bir sürü insan... ortalarında ise imparator nam şarkıcı ibrahim tatlıses. ayıp... yazık...
acaba bilinçaltı reklamı da mı yapmaya çalışılmış? "ibrahim tatlıses de emekçidir, istanbul'da alınteri sergisinde fotoğrafı olması absurd değildir" demeye mi getiriliyor ne?
bir başka absurdlük de cihangir bilboardlarında boy boy ibrahim tatlıses reklamı yapılması. ibrahim tatlıses'in hedef kitlesi ile türkiye'de en bağdaşmayacak muhit belki de cihangir'ken kör göze parmak hesabı her yanda ibrahim tatlıses reklamı. tuhaf kaçıyor, gülünç oluyor gerçekten...