türkiye'de yetimhane adıyla gösterime giren ve `pan'ın labirenti` tadı veren juan antonio bayona'nın ödüllü fantastik filmi. başrolde belen rueda, fernando cayo, geraldine chaplin var.
2008 yabancı film oscar adayı olan film; 2008 goya en iyi özgün senaryo; en iyi yeni yönetmen; en iyi yapım tasarım ödüllerini aldı.
yapımcısı guillermo del toro imiş ki elini değdirdiği her şeye fantastik öğelerle birlikte bir güzellik kazandırıyor ve final sahnelerinde, mutlu sondan vazgeçmeyi bilmeyen melankolikler için bir kapıyı aralık bırakıyor, del toro.
birlikte seyrettiğim arkadaşım filmi basit olarak değerlendirse ve çocuklar için olduğunu söylese de son zamanlarda seyrettiğim en hoş filmlerden biri olduğunu, senaryonun akıllıca ayrıntılarla birbirine bağlandığını ve yer yer beni korkutmayı başardığını söyleyebilirim.
--spoiler--
filmin son sahnesinde oğlu simon'u bulduğu takdirde geri alacağını söyleyerek eşine taktığı kolyenin yerde durması ise; simon'ın dileğinin gerçek olduğunun, annesi ile birlikte oynamaya devam edeceklerinin ve salt gerçeklerle yetinmeyen insanlar için geçitin kapılarının bir kez daha açıldığının göstergesi olarak karşımıza çıkıyor, tıpkı pan'ın labirenti'nde olduğu gibi..
--spoiler--
--spoiler--
ayrıca erkeğin kadına uğur kolyesini verdiği sahne de bir evlilikte olması gereken empati ve desteği sade fakat etkileyici bir şekilde göstermiştir.
- bu kolyeyi sana takacağım.
+ ama sen böyle şeylere inanmazsın.
- ama sen inanıyorsun...
--spoiler--
(bkz: elim sende)
(http://www.theorphanagemovie.com
2008 yabancı film oscar adayı olan film; 2008 goya en iyi özgün senaryo; en iyi yeni yönetmen; en iyi yapım tasarım ödüllerini aldı.
yapımcısı guillermo del toro imiş ki elini değdirdiği her şeye fantastik öğelerle birlikte bir güzellik kazandırıyor ve final sahnelerinde, mutlu sondan vazgeçmeyi bilmeyen melankolikler için bir kapıyı aralık bırakıyor, del toro.
birlikte seyrettiğim arkadaşım filmi basit olarak değerlendirse ve çocuklar için olduğunu söylese de son zamanlarda seyrettiğim en hoş filmlerden biri olduğunu, senaryonun akıllıca ayrıntılarla birbirine bağlandığını ve yer yer beni korkutmayı başardığını söyleyebilirim.
--spoiler--
filmin son sahnesinde oğlu simon'u bulduğu takdirde geri alacağını söyleyerek eşine taktığı kolyenin yerde durması ise; simon'ın dileğinin gerçek olduğunun, annesi ile birlikte oynamaya devam edeceklerinin ve salt gerçeklerle yetinmeyen insanlar için geçitin kapılarının bir kez daha açıldığının göstergesi olarak karşımıza çıkıyor, tıpkı pan'ın labirenti'nde olduğu gibi..
--spoiler--
--spoiler--
ayrıca erkeğin kadına uğur kolyesini verdiği sahne de bir evlilikte olması gereken empati ve desteği sade fakat etkileyici bir şekilde göstermiştir.
- bu kolyeyi sana takacağım.
+ ama sen böyle şeylere inanmazsın.
- ama sen inanıyorsun...
--spoiler--
(bkz: elim sende)
(http://www.theorphanagemovie.com