çorak kırlarda yürüyüşümüzün en sarsıntılı çarpılışıdır yüzümüze nilgün marmara'nın dizeleri. çağrıldığımız civa uçurumlarının kanat çırpmayacağımız kadar nefes kestiğini gösterir. pek ötedeki seçeneği; alaycılığı yakıştırıp kıvrık dudağımızın sol köşesine, o uzak yıldızlara dokunabilmek için nefesimizin bir civa uçurumunda kesilmesini öngörür.

der ki;

başkaldırıları tüm destekleriyle tutuklandı
bir tarihte.
sonra izledik renklerin kırılmalarını
bakışımızın kapanmasında.
ülkem dağılıyordu, ele almalı artık
pek ötedeki seçeneği;
alaycılığı,
ağır ağır yaklaşıyoruz eylemsizlik kıyısına
ya da çorak kır çağırıyor, çorak kır!

acıyı artılamıştı bir sabah yürüyüşü
başka kayaların.
barış seninle olsun sülfür!
katlanan uzay, arındır gömütleri yalnızlıktan!
bir kez yörüngeleri silerek tanıtla varlığı!
yoksa, çorak kır çağırıyor
bizi, cıva uçurumuna.