bazı sanatçıların yayımlanmamış eserleri ölümleri sonrası bulunduğunda -ki aradan birkaç kuşak geçmiş olur genelde- camiada -veya cemiyette, nasıl adlandırırsanız- büyük heyecan uyandırır. kapı komşusunu kapısına bırakılan gazeteyi alırken çırılçıplak yakalamak gibi kösnül bir yanı da var bunun. yani sanatçı henüz o eseri sunmamış veya sunamamış ama mirasını didik didik eden detektifler bulup çıkarmışlar ortaya işte. bir gizliliği kalmamış.

perakende yazarların böyle bir mizansene konu olamayacağı ortada. onlar, aylar önce word'e kaydettikleri çalışmalarını text box'a aktarıp yukarıdaki paragrafta sözüne ettiğim heyecanı başka bir perspektiften ve çok cılız bir biçimde de olsa yaşamak imkanından yoksundurlar.

aslında sözünü ettiğim tam olarak bu değil. karşıt anlamlısından başlamalı anlatmaya. toptan yazarlık, biriktirip biriktirip yayımlamak. teknik olanaksızlıklar dışında bunu mazur kılabilecek insani bir argüman sunulabileceği kanısını taşımıyor olmakla birlikte bu eylemin duygusal izdüşümünü 'beğenilme arzusu'na yakın buluyorum.

günübirlik yazarlar (örneğin ben. buradaki 'yazar' sözcüğünü gerçek anlamıyla kullanmadığım ortada) yazar yazmaz yayımladıkları için perakende yazar olarak nitelenebilir. bankada hesabı olmamak gibi. yarına çıkacağımız belli mi, niye saklıyoruz? kimse biz öldükten sonra masaüstümüzde veya 'stok' adını verdiğimiz klasörlerin içinde yer alan word dosyalarındaki yazıları deşifre ve ifşa etmeyecek ki. kuşkunuz mu var bundan? ha, yeri yerinden oynatacak bir roman hazırlığındasınızdır ve bunu da word'e kaydetmeyi uygun bulmuşsunuzdur, amenna. o zaman tabi sanat camiası -ya da cemiyeti- bilgisayarınıza ulaştığında heyecan duyacak ve valla billa msn konuşma kayıtlarınızda kullandığınız bayağı uslubu görmek yönünde beliren meraklarını gidermeye çalışmayıp elde ettikleriyle yetinerek 'bilgisayarı kapat' seçeneğine yöneleceklerdir.

karmakarışıklığımız yazıyı da etkiledi. ne dediğimiz tablonun geneline bakıldığında anlaşılıyorsa, işbu yazıyı absurd bir çalışma sayabilir ya da ekspresyonist bir tabloya baktığında rastgele sürülmüş fırça izlerinden başka bir şey göremeyen bir çift göze sahip olabilirsiniz. siz bilirsiniz.