her cümle değil cümlesi, nuh'un gemisindendir kelimesi; kurtulmak isteyen kurtulmuş, gereksizi geride durmuş. ununu elemiş eleğini asmış, ne de güzel durur asılı elek, anlamamak için aptal olmak gerek. o ki, parasızlıktan altı saat yürümüş, yolda da nazmını düşünmüş. duygular nazımdır nesir değil, nazım en azdır fazlalık değil. en az basittir zor değil, basit şekildedir özde değil. deri değil kabuk değil, hece değil aruz değil, kafiye değil redif değil, tel parmaklıklı kafes değil, kafesinde sıkışan nefes değil. odur asıl bu işin piri, bir damladır yalnızca şiiri. okyanusta değil denizde değil, nehirde değil gölde değil. yaprakta toprakta ağaçta, çiçekte kayada havada, bir damladır yalnızca. özgür, bir damla özgürse ne kadar. bulanık, bir damla bulanıksa ne kadar.

beşer olmasa olur idi nebat, nebatat içinde eyler idi sefahat. ağlardı belki kuşa böceğe, pastırmaya böreğe ben gibi, akardı yaşları yüzünden ben gibi.
her daim anlatmak isteyip anlatamayan, anlatmak için mücadele eden en sonunda anlatmak istediklerini büyük bir hünerle dizelere döken rakı sisesinde balık olarak deryalara dalan kişidir. gariptir ki bu kişinin anlatamıyorum şiirini müzikal olarak en iyi yorumlayan banu kırbağ'dır.

bir yer var biliyor mu bilmem, belki de o yerde şimdi kendisi artık idrak etti şarkıların ne kadar güzel olduğunu. evet herşeyi söylemek mümkün, herekeden cıkıyoruz yola selam veriyoruz sağa sola, gemliğe doğru denizi görünce hala şasırabiliyoruz...

fonda kelek bilmemnesan firmasının tezek görünümü....