tanrım yarattığına kusur bulunmaz derler ama bu insancıkların tamamı mal! ha bende salaktım ya anlamaya çalışacaktım(!)

eveeett ben bir salağım!

kendime kızıyorum. öfkem saman alevi gibi. ne ne zaman başladığı ne de ne zaman söndüğü belli değil...
anladım ki ikinci şans riskli, üçüncü şans hata, dördüncü şans enayilik. eğer öfkeniz kısa süreliyse ve hiçbir öfkeniz nefrete dönüşmüyorsa; yapabileceğiniz pek bir şey kalmamış demektir. biri sizi kırdığında, incittiğinde daha fazlasını yaşamamak için arkanıza bakmadan kaçmalısınız. en güvenli olanı bu. çünkü karşınızdaki sizi tanımış ve onu her seferinde affedebileceğinizi öğrenmişse hiç bitmeyecek bu gelişler-gidişler.... her geldiğinde yüzsüzce kalbinize girecek ve sonra sizi incitiyor olması umurunda bile olmadan çekip gidecektir.

hayır şikayet etmeye hakkınız yok. herhangi bir ilişkinin onuru sizin onurunuzla paralel... eğer siz onurunuzu hiçe sayıyorsanız başkası niye önemsesin ki... bir nedeni bile yok kaile alması için.

her geliş mutluluk verici ve her gidiş acı dolu... kıyaslayın lütfen... onca acı küçücük geçici mutluluğa değer mi? geceler boyu kurumayan gözlere, yürekte nasır olan onca kedere değer mi? bu karşılaştırma sizin ona duyduğunuz sevgiyle ilgili değil. onu çok sevmeniz istediğinde sizi fırlatmasını, istediğinde koynuna alması anlamına gelmiyor. yapmanızı istediğim kıyaslama sevginizle onurunuzun arasındaki tercihinizi simgeliyor. sevginizi seçerseniz onurunuz lekelenir, zaten bir süre sonra yeniden gidecektir. çünkü bilir ki sevginiz onurunuza ağır basıyor. onurunuzu seçerseniz sevginiz yok olmayacaktır. ama güç sizde kalacaktır. bu onurlu bitiriş size haz verecektir.

ama karıştırılmaması gereken iki daha kavram var. biri bahsettiğimiz onur, birisi adını anmadığımız gurur. eğer ikisinin aynı yada benzer şeyler olduğunu düşünüyorsanız, kavram tanımlarınızı bir kez daha gözden geçirmenizi öneririm.

ben "aşkta ve savaşta her şey mübahtır" diyenlerdenim. gurur bana göre harcanabilir bir kavram. tabii eğer sevginiz ağır basıyorsa... gurursuzluk etmek size bir şey kaybettirmeyecektir ama onursuz kalmak sizi sizden çalıp götürecektir. henüz terk edilmemişseniz yada kaba tabiriyle fırlatılmamışsanız uzayın derin boşluğuna, aranızda geçen sürtüşmeye haklı da olsanız özür dileyerek son vermek gururunuzu incitmek olabilir. ama bu değer verdiğiniz ilişki için göze alınabilir bir durum. geceler boyu ağlamanız karşılığında gururunuzu hiçe saymak varsa inanın gururu harcamak boşuna değildir.
oysa onur böyle midir?

onur bir ilişkide var olması gereken en temel kavramdır. saygı, sevgi, aşk, dostluk, arkadaşlık, kardeşlik, annelik, babalık hepsinin temelidir.

ilişki piramidinin en alt basamağı onurdur. eğer en alt basamakta yoksunluk varsa sonsuz aşk sizden uzakta ama sonsuz düşüş yakanızda demektir... söylesenize, hangi onursuza saygı duyulur, üzerine güven konulur ve yetmiyormuş gibi aşk duyulur. eğer onurunuzu hiçe sayabiliyorsanız bunları beklemek sadece beklenti olarak kalacaktır hayatınızda. sizi terk edip giden sevgili sevgili korkmadan çekip gidebilecek cesarete sahipse buna onursuzluktan başka ne isim verilebilir ki?

eğer bu yazı hayatınızda bir şeyleri değiştirme şevkini verdiyse ne mutlu bana. ama eğer değiştirme zorunluluğuna sizi ikna ettiyse ne mutlu size.