hocanın farklı kulvarlarda da olsa yaşar nuri öztürk ile bir tutulmasına üzüldüm. hele ki, bu yorumu yapanın aziz kardeşim robbiefowler olmasını hayretle karşıladım. gözlerimi ovuşturdum, yazının altına bir defa daha baktım. yine o mahlası gördüm, boş konuşmaz bir bildiği vardır diye yazıyı tekrardan okudum. haklı olduğu yerler olmakla birlikte yaşar nuri öztürk ile ilgili yaptığı yerinde, kısa ve öz tespit ile birlikte, nihat hatipoğlu'nu da aynı kafaların bir projesi olduğunu savunmuş olmasına ihtiyatlı yaklaşıyorum.
çok eskiden beri biliyorum bu muhterimi. anneannemle birlikte geçirdiğim ankara günlerimde ''arifan'' radyo aracılığı ile sesini duyuruyordu bizlere nihat hoca. o zaman nasıl bir üslup takınıyorsa, şimdi de öyle devam ediyor. o zamanki üslubu da böyle ağlaktı. burası doğru. üniversiteye hazırlık günlerimde fem yurtlarında dinlediğim fetullah gülen vaazlarından sonra gerçekten de hatipoğlu'nun gülen'i taklit ettiğinden şüphem de kalmamıştı. kimse gülen kadar hatip olamaz, orası ayrı.
benim üzüldüğüm nokta ise; kendisinin yaşar nuri ile aynı kefeye konuyor olması. yaşar nuri 28 şubat'tan önceki tefsirlerini, laik darbeden sonra değiştirmiş bir ahir zaman alimi(!) kuran'da hakkında ayetler inmiş, hadislere mazhar olmuş bir adam yaşar nuri öztürk. ''allah'ın ayetlerini kendi arzularına göre değiştirenler yok mu, ondan daha zalim kimi bulabilirsin?'' tarzı ayetlerin muhatabı bir adamla, meydanı bunun gibilere bırakmaktansa kitlelere birşeyler anlatmaya çalışan ve bu uğurda insanların hoşuna gidecek şeyleri değil, islam'ın akidelerini tavizsiz bir şekilde anlatmaya çalışan ve bunu yaparken de tebessümü ve hoşgörüyü elden bırakmayan bir adam aynı kaba konup santrifüje tabi tutulmamalı. öyle olunca, üzülüyorum zira ben. evet, nihat hatipoğlu robbie gibi ben gibi adamların hiz hazetmediği ağlaklık durumundan bir hayli nasiplenmiş, 3 numaralı bakışı ile kimi zaman cüneydi bağdadi tarzı evliyatullah triplerine de girdiği aşikar, ancak yine de kemalist ideolojinin dayattığı islam anlayışını halkın damarlarına zerk etmek için seçilmiş bir maşa olduğunu söylemek de biraz insafsızca. rahatsızlığımı belirttim, hakikati allah bilir.
çok eskiden beri biliyorum bu muhterimi. anneannemle birlikte geçirdiğim ankara günlerimde ''arifan'' radyo aracılığı ile sesini duyuruyordu bizlere nihat hoca. o zaman nasıl bir üslup takınıyorsa, şimdi de öyle devam ediyor. o zamanki üslubu da böyle ağlaktı. burası doğru. üniversiteye hazırlık günlerimde fem yurtlarında dinlediğim fetullah gülen vaazlarından sonra gerçekten de hatipoğlu'nun gülen'i taklit ettiğinden şüphem de kalmamıştı. kimse gülen kadar hatip olamaz, orası ayrı.
benim üzüldüğüm nokta ise; kendisinin yaşar nuri ile aynı kefeye konuyor olması. yaşar nuri 28 şubat'tan önceki tefsirlerini, laik darbeden sonra değiştirmiş bir ahir zaman alimi(!) kuran'da hakkında ayetler inmiş, hadislere mazhar olmuş bir adam yaşar nuri öztürk. ''allah'ın ayetlerini kendi arzularına göre değiştirenler yok mu, ondan daha zalim kimi bulabilirsin?'' tarzı ayetlerin muhatabı bir adamla, meydanı bunun gibilere bırakmaktansa kitlelere birşeyler anlatmaya çalışan ve bu uğurda insanların hoşuna gidecek şeyleri değil, islam'ın akidelerini tavizsiz bir şekilde anlatmaya çalışan ve bunu yaparken de tebessümü ve hoşgörüyü elden bırakmayan bir adam aynı kaba konup santrifüje tabi tutulmamalı. öyle olunca, üzülüyorum zira ben. evet, nihat hatipoğlu robbie gibi ben gibi adamların hiz hazetmediği ağlaklık durumundan bir hayli nasiplenmiş, 3 numaralı bakışı ile kimi zaman cüneydi bağdadi tarzı evliyatullah triplerine de girdiği aşikar, ancak yine de kemalist ideolojinin dayattığı islam anlayışını halkın damarlarına zerk etmek için seçilmiş bir maşa olduğunu söylemek de biraz insafsızca. rahatsızlığımı belirttim, hakikati allah bilir.