milyon dolarlık bebek adıyla gösterime giren ve yedi dalda birden oscar adayı olan 2004 yapımı sinema filmi.

filmin başrollerinde filmin yönetmenliğini ve yapımcılığını da üstlenen clint eastwood*(*frankie dunn), hilary swank*(*maggie fitzgerald) ve morgan freeman*(*eddie 'scrap' dupris) yer alıyor. film; en iyi film ödülü de dahil olmak üzere toplam beş akademi ödülü ve başka birçok ödül almıştır.

filmin konusu: "frankie dunn, ringlerde yaşadığı yıllar boyunca müthiş dövüşçüler yetiştirmiştir. öğrencisi olan boksörlere öğrettiği en önemli ders ise kendi hayatı için de düstur edindiği her şeyin üzerinde kendini korumaktır. tek arkadaşı scrap, onun spor salonuna göz kulak olmaktadır. bir gün maggie fitzgerald spor salonuna gelir. yaşı spora başlamak için çok büyüktür ve frankie kızları asla çalıştırmamıştır. hayatının tek amacından asla vazgeçmeye niyetli olmayan maggie her gün spor salonuna gelip çalışmaya devam eder. sonunda genç kızın sarsılmayan azmine yenik düşen frankie istemeden de olsa onu çalıştırmayı kabul eder."*(*alıntı)

başta dövüş sporları ile ilgilenmeyenleri sıkacak, boğucu bir film gibi gözükse de seyrettikçe hiç de öyle olmadığını anladığınız, suratınıza tokat gibi inen sarsıcı bir film, milyon dolarlık bebek.

(spoiler: filmde, son dövüşte maggie'nin kendini korumasını unutup yüzüne aldığı darbe ile felç kalması ve yatağa mahkum olması sonunda maggie, bu haline dayanamayıp patronu frankie'den hava tüpünü kapamasını ister. aradan geçen birkaç gün sonra frankie bunu yapmaya karar verir ve sonrasında da bir daha onu gören olmaz.

frank: bir şeye ihtiyacın var mı?
maggie: chusler ne demek?
frank: kazanamadın, söylemek zorunda değilim.
maggie: sen karşılaştığım en ciddi adamsın; ama yine de seni seviyorum. babamı hatırlatıyorsun.
frank: o çok zeki ve yakışıklı bir adam olmalı.

maggie, frank'in kendisine taktığı isim chusler'in ne anlama geldiğini sorduğunda frank bunu ona ünvan maçını kazandığında açıklayacağını söylüyordu. birkaç gün sonra.

frank: pekala. hava makineni kapatacağım ve uyuyacaksın. ve seni bırakacağım. uyu.
chusler. birtanem demek, benim kanım demek.*(*means my blood my darling))