hannibal serisi manyaklığımda fitili ateşleyen kıvılcım. seneler önce, tarihteki seri caniler hakkında araştırmalara girişince dr. hannibal lecter'ın adına rastlamamak olanaksızdı doğrusu. dvd'sini yana yakıla aramama rağmen çok alakasız bir şekilde bulduğumu dün gibi hatırlıyorum. o zamanlar film arşivi konusunda borusu öten yegane yer, kadıköy'de bulunan yazıcıoğlu iş hanı idi. biz de kuzuların sessizliği adlı şaheseri bulmak ümidiyle olay mahalline doğru seyirttik.
"abi siğdiğ lazım mı"cılardan birine "evet lazım" dedim ilk,tek ve son defa. yazıcıoğlu'nun dehlizlerinde dört beş kat yukarıda ucube bir dükkana yollandık. dükkana çıkınca eskortluk yapan çığırtkan kopil mıntıkasına geri döndü ve cd satıcısı ile aramızda şu diyalog geçti:
-buyur abi.
+ya ben eski bir filmin dvd'sini arıyorum. jodie foster ve anthony hopkins oynuyor. kuzuların sessizliği. var mı?
adam önündeki masanın çekmecesini heyecanla çekiyor ve:
-var abi. bütün kuzular bur'da!
cd'lerin alayı pornografik tabii.
+hihohahah yahu ben cidden filmi arıyorum, sen yanlış anladın kuzu olayını. hadi hayırlı işler.
neyse aşağı inerken epeydir görmediğim bir arkadaşla karşılaştık. o diyalog da ayrı bir neşe kaynağı:
-oo nihavend naber ya? narıyosun bur'da?
+iyidir aga. kuzuların sessizliği'ne bakınıyorum. senden naber?
-abi sorma. ben de matrix arıyorum. ulan, rakunlu porno filmi bile buldum, matrix'i bulamadım.
+puhahahaha. hadi görüşürüz.
uzun sözün kısası, dvd'yi bir süre sonra, artık ümidimi kaybetmek üzereyken buldum. şimdiye kadar onlarca defa izlemiş, her sahnesini mimiklere kadar ezberlemişimdir. ve her izlediğimde aynı heyecanı veren bir başka film daha tanımıyorum. hannibal'ın geçici olarak konduğu hapishaneden firar edişi kadar mükemmel bir sahne silsilesi ise oscar'ı sırtlamak için yeterli bir sebeptir. serinin diğer filmleri olan hannibal ve kızıl ejder de harikadır (hannibal rising'i saymıyorum seriden, hopkins yok zira) fakat ilk olmasından mütevellit, kuzuların sessizliği'nin yeri bambaşkadır. filme adını veren diyalogun doğmasına sebep olan replik ise, latince kökenli olup "ben size (anlatacağım), siz de bana (anlatacaksınız)" anlamına gelen "quid pro, quo"dur.
seri katil eksenli filmleri dikkate aldığımızda, canilik derecesi ile sempatikliği birbirine bu kadar zıt olan bir başka karaktere rastlayamayız sanırım...
"abi siğdiğ lazım mı"cılardan birine "evet lazım" dedim ilk,tek ve son defa. yazıcıoğlu'nun dehlizlerinde dört beş kat yukarıda ucube bir dükkana yollandık. dükkana çıkınca eskortluk yapan çığırtkan kopil mıntıkasına geri döndü ve cd satıcısı ile aramızda şu diyalog geçti:
-buyur abi.
+ya ben eski bir filmin dvd'sini arıyorum. jodie foster ve anthony hopkins oynuyor. kuzuların sessizliği. var mı?
adam önündeki masanın çekmecesini heyecanla çekiyor ve:
-var abi. bütün kuzular bur'da!
cd'lerin alayı pornografik tabii.
+hihohahah yahu ben cidden filmi arıyorum, sen yanlış anladın kuzu olayını. hadi hayırlı işler.
neyse aşağı inerken epeydir görmediğim bir arkadaşla karşılaştık. o diyalog da ayrı bir neşe kaynağı:
-oo nihavend naber ya? narıyosun bur'da?
+iyidir aga. kuzuların sessizliği'ne bakınıyorum. senden naber?
-abi sorma. ben de matrix arıyorum. ulan, rakunlu porno filmi bile buldum, matrix'i bulamadım.
+puhahahaha. hadi görüşürüz.
uzun sözün kısası, dvd'yi bir süre sonra, artık ümidimi kaybetmek üzereyken buldum. şimdiye kadar onlarca defa izlemiş, her sahnesini mimiklere kadar ezberlemişimdir. ve her izlediğimde aynı heyecanı veren bir başka film daha tanımıyorum. hannibal'ın geçici olarak konduğu hapishaneden firar edişi kadar mükemmel bir sahne silsilesi ise oscar'ı sırtlamak için yeterli bir sebeptir. serinin diğer filmleri olan hannibal ve kızıl ejder de harikadır (hannibal rising'i saymıyorum seriden, hopkins yok zira) fakat ilk olmasından mütevellit, kuzuların sessizliği'nin yeri bambaşkadır. filme adını veren diyalogun doğmasına sebep olan replik ise, latince kökenli olup "ben size (anlatacağım), siz de bana (anlatacaksınız)" anlamına gelen "quid pro, quo"dur.
seri katil eksenli filmleri dikkate aldığımızda, canilik derecesi ile sempatikliği birbirine bu kadar zıt olan bir başka karaktere rastlayamayız sanırım...