birer adım attılar. adımları birdi bedenleri gibi. yüzleri birbirine karışmıştı. kendi gözlerine mi bakıyorlar bazen bilemiyorlardı. odanın ortasına geldiklerinde,ortada kalmışlıktan ziyade bir huzura çıkmışlık vardı. kimin huzurundaydılar.. neyin huzuruna çıkmışlardı.. anca bunu anlatıcı kurgulayabilir mekanlarını o renge boyayabilirdi. kelimeler yoktu. taa ki anlatıcı var edene dek. o huzurda kelime barınamaz; hiçbir kelime, o dile çevrilemezdi.
bu evrende iki insan.. yaşayan milyarcalardan iki tanesi.. ölü hanesine girmemiş iki yolcu..varolma endişesinin,yanından ayırmadığı yedi renge bürünen şemsiyesini kapatıp
egonun,eee..sini go! sunu girdikleri kapının önüne çıkarttılar, adettendir diye.. onun yerine,
evde ölenin evvela pabuçlarının dama atılma adetinden farklı olarak, tavan arasında sakladıkları ayakkabıları giydiler, hem de hepsini aynı anda.. bebeklik patiklerinden fırlayan baş parmakları onlar dans ettikçe büyüyen numaralara ayak uydurdular..hepsi yalın ayak kalmak içindi.. yalınlıkları değdiğinde birbirine bütün kuyrukları döküldü bir bir .. ne kertenkele ne kedi ne köpek ne tilki ne çakal ne aslan ne kaplan ne de sincap.. acıyan, acıyacak,kuyruk bırakmadılar.. huzurdaydılar artık.denge için kuyruğa gerek yoktu.yalın ayak, ayak parmaklarıyla kavranmış toprak ve üzerinde durulan iki ayak.. bir adım ötelerinde ya da berilerinde,ayak izleri. birbirleri tarafından sağlatılmış ve asla bir diğerinin ayak izini bozmadan atılmış.. tıpkı dans eder gibi' dedi anlatıcı bedenlerin diliyle yazılmış, hiç anlatılmamış bir hikayenin anlaşılma sevdalısı olarak.. çok mutlulardı' dedi sonra sokayım bir duyguya şehvetiyle..
mutlu değillerdi oysa , mutsuz da.. mut, mutlu olmak ya da mutlu etmek ve tüm bunları mutlanmak için umut bilmek; erdem kundağına sarmalayıp, altına tüm salgı bezlerini bağlamak; insanlığın göbek bağını camiye okula atmak .. bir yerlere bağlanmak, bir şeyleri kendine,birbirine bağlamak, ilmiklerine birer düğüm daha atmaktı çünkü onlar için ..

ben biliyorum.. nereden mi. az evvel anlatıcının etinden yiyip kanından içtim.. hiç biri de malum olmadı bana. malumum olanların dışında..

bugün yine iyi ki varsın dedim
ya da demedim defalarca sin palabras dinledim sadece..