uzun zaman oluyor onu görmeyeli, kavgalar, gürültüler, "git bi bardak su getir abine"ler... bazen büyüdüklerini inkar eder gibi oluyoruz, mesela uzun bir zaman görmedikten sonra banyoda tıraş olurken yakalamak çok koyuyor adama doğrusu. tıraş olmalar, bacaklarındaki kıllar, asılırken yakalamalar (neyse) falan. aşk falan hiç aklınıza gelmiyor.

ama, bir inşaat firmasının ajandasındaki notlar, satırlar tokat gibi şrak diye çarpıyor yüzünüze;

"seni seviyorum ama,
kim olduğunu bilmiyorum.
seni tanıyorum ama bilmiyorum.
ama seni seviyorum.
öyle çok seviyorum ki
içimde bir sevgi var."

sen gel gösteririm o içindeki sevgiyi eşşek herif asdasd...