bir süredir yazı yazma eyleminin gerektirdiği ahlaki ve bedensel disiplinden uzak olmam nedeniyle yeni bir yazı yazarken ziyadesiyle zorlanmaktayım. bu açığı "ziyadesiyle" gibi sözcüklerle kapatmaya çalışsam da malumum odur ki kurt okurlar bunu yememektedirler ve az önce aynı şeyi yine yapmış olsam da biliyorum ki kurt okurlar aslında okumamaktadırlar. fakat (buradaki fakatı, hollywood'un "but" bağlacı gibi okursanız retorik açısından daha başarılı olunur) hedef kitlemin içinde halihazırda yer almayan kurt okur kitlesi yerine buralara bile ara sıra düşen körpe okurların ilgisini çekmeyi hala başarabilirim. hollywood bütün numaraları bile yaşlı bir yosmadır derdi babam. hayır brecht diyor esasen de misal babam dese cümle etkili olmaktan çıkacak mıdır. ve de oğlum için şu cümleyi şuraya nakşediyorum:
- yeşilçam bildiklerini her zaman unutur, unutmazsa unuttururlar.

yazımız interaktiftir, soruları yanıtlamakla yetininiz.

bu yazının konusu sizce ne olmalıdır:
a- yeşilçam adamı yer bitirir mefaret.
b- serdar akar diye bi eleman vardı, gemide başladı titanic oldu.
c- yeşilçam sana soruyorum: neden sol?
d- yap; yapma demiyorum, yap ama hobi olarak yap.
e- kültür bakanlığının kafasını kim sikiyor?

serdar akar bu filmi niye çekmiştir?

a- kültür bakanlığının bütçesiyle çekilip bakanlığa gol atan bir hacivat karagöz hikayesi vardır, serdar aynı şeyi tekrarlamak istememiştir.
b- zamanında serdarı ormanda bulup büyüten mahsun kırmızıgüller'e gönül borcu vardır.
c- solcuları hiç ama hiç tanımamış olsa da gıcık kapıyordur, tamam da yavuz bingöl sen de mi iki kelam sol literatür bilmen.
d- bilmen değil, bilemen.
e- valla hacı yapmış bi mallık. daha...

mahsun kırmızıgül'e göre bir senaryo nasıl yazılır.

a- "işte bir canlı bomba olsun, karı daş olcak ama, bir de, ya gençler yuvarlayın araya iki olay daha" denilerek
b- yazılı mesele kesinlikle bir paragrafta özetlenerek.
c- ayrıntılar istim arkadan gelir ilkesiyle.
d- bakanlığın parası bol, çekin kafanıza göre kurguda ekleriz.
e- senaryo yazılmaz olunur.

bu filmde emeği geçen herkes mi solcuları tanımaz veyahut aşağıdaki olaylardan hangisi solculara aittir?

a- tren garında buluşmak, üstelik haydarpaşa ve üstelik trenden iner inmez cepten -cepten vurgulu- araşarak.
b- örgütün hem de üst düzey insanlarının devlet dairesi gibi bir yerde toplaşıp ciddi meseleleri de "devrim önemlidir" diye kestirip atarak konuşmaları.
c- tartışmalarda tek ciddi argümanın "denizler, mahirler" olması ki, bu iki çoğul ekli isimin etkileriyle oluşan geleneklerin birbirlerinden tümüyle ayrı oldukları gerçeğini de görmezden gelerek.
d- kirli sakal, aaah kirli sakal, öyle kafana göre olmuyor o.
e- arabanın bagajına rastgele atılmış, dergi, dosya (bildiğin muhasebeci klasörü, en çok da buna güldüm) ve bunların tam üstlerinde bir kalaşnikof, abartıyorsam götümü otoparkçılara emanet ederim. ayrıca bagajı bu şekilde tepeleme dolu arabayı, köşedeki otoparka bırakmak.
f- canlı bomba gece (isim lan bu) her yerde ismini zikretmekten imtina etmediği gibi, boş vakitlerinde de can yayınlarından çıkan che guevara kitabını okumayı adet edinmiştir. bobo isimli oyuncak ayıyı ise çarşı müzesine koysundur.
g- google earthten indirilip print out edilen haritanın (harita dedim lan) üzerine eşek kadar harflerle ... kültür ve sanat merkezi yazılmıştır. örgüt kafası işte.

bu film serdar akar'ın kaçıncı filmidir, diğerleri nelerdir?

a- gemide, lalelide bir azize, maruf, dar alanda kısa paslaşmalar, kurtlar vadisi ırak, barda'dan sonra gelen filmidir.
b- gemide'yi çekecek teknoloji o vakitler dünyada olmadığı için erich von döniken haklı olabilir.
c- bir ara paraya çok sıkışan serdar bir kere sıçınca battı balık yan gider demiştir.
d- takip etmedim, uyumuşum.
e- film çekmek derken?
f- soruya soruyla yanıt verme lan.

bırakınız serdar'ı yeşilçam'da herhangi bir yönetmenin sol konusunda tutarlı -sadece tutarlı- bir diyalog -sadece bir tane- yazabilecek kapasitesi var mıdır, bu kimdir?

a- fatih akın ve lezbiyen silahlı aşırı solcu modeli.
b- yoktur, olmamasının nedeni konu ettikleri 80 darbesidir, yeni yönetmen kuşağı bu darbenin ardından yetişmiştir.
c- çağan ırmak deme bana, yolarım hiç bakmam.
d- ender kıral bu işlere niye bulaşmıyor mesela düşündünüz mü hiç. adam o kadar ışıkla falan oynuyor, 70leri gördü yaşadı ama bir tane solculu filmi yok.
e- bu azap verici durumdan kurtulmak için ciguli'yi yönetmen olarak öneriyorum.

solculuk temasına takılmazsak -gerçi filmde başka ne var- filmde başka ne var?

a- oğlan işte, ay koşucu, kapıcının oğlu, yakışıklı efendi çocuk. (filmi izlediğinizde daha fazla bilgi sahibi olmayacaksınız)
b- film istanbulda geçmektedir, adet olduğu üzere bir iki manzara eklenmiştir, çekimleri afedersiniz istanbul'un götü gibidir.
c- düşünüyorum.
d- düşünüyorum.
e- beren saat fena manita değilmiş o kadar, aşkı memnu'ya bakayım bu akşam bir de.
f- beren saat bana birini hatırlatıyor ama kim, ama kim? (bunu bilen okur lütfen mesaj atsın)

interaktif yazımız sona ermiştir, amaç bu yazıyı okuyanların filmden uzak durmalarını örgütlemektir. bu yola şöyle baş koymuşumdur:
"halkın boş yere bedel ödeyeceği bir eylemi yoldaşlar doğru bulmuyor"*

* bu da filmden, bu da. bakın o kadar yıllık siyasal geçmişim var, ulen içimde kaldı şimdi şu cümleyi kurmamış olmak. serdar bi git ya, hobi olarak yapsan diyorum.