hiçbiriniz istediğinizi sandığınız şeyleri gerçekten istemiyorsunuz.

mülakatlarda dürüstlüğe her şeyden daha çok önem verdiğinizin altını çizip duruyor, geç kalmasını uyuyakalmışlığıyla açıklayan çalışanınızı üçüncü seferde işinden kovuyorsunuz. istese size kaç maaş boyunca yalan söyleyebileceği kimsenin ilgi alanında değil.

aldatılmaktan ödünüz kopuyor ama kimin sadakatinden emin olsanız gözünüzde uyuz bir köpekten farkı kalmıyor. dünyada sizden daha iyi kaç erkek ya da kaç kadın bulabileceğini hiç düşünmüyor, neden aramaya çıkmadığını merak dahi etmiyorsunuz.

iyilik o kadar bunaltıcı ki, bir yerden sonra sizi boğmaması mümkün değil. sıkılıyorsunuz. iyi biri olduğuna kanaat ettiğiniz insanların sözlerini dinleme ihtiyacı duymuyorsunuz, nasılsa sizin iyi biri olarak halihazırda bildiğiniz şeyleri anlatıp duruyorlar. aranızdaki farkı tespit edebilmek ve herkese duyurabilmek için kötülerin sözlerine kulaklarınızı dört açıyorsunuz. hele o dört açılmış kulağınıza bir parça doğru takılmayagörsün, karanlığın içindeki yıldız gibi, olduğunun on katı parlak, dibinizi olduğu yere düşürüveriyor. iyinin iyiliğini, kötünün iyiliğinin milyonda biri kadar siklemezken, kötülüğün kökünü kazımaya ant içmiş savaşçılar kesiliyorsunuz.

güven o kadar tatsız ki, her şeyde bir bit yeniği aramaktan başka çareniz kalmıyor. bütün imkanlarınızı seferber edip kendinize karşı silahlanıyorsunuz, deliller arıyorsunuz didik didik. cebine kanunsuz bir şey bırakıp ihbar ediyorsunuz en yakın arkadaşınızı, en büyük şaşkınlığı da siz yaşıyor, bunu nasıl yapabildi diye kahroluyorsunuz. kendinize inanmaya o kadar mecbursunuz ki, sizin karşı koyamadığınız güçlere kimse karşı koyamıyor, sizi değiştirmeye gücü yeten bir şeyin karşısında kimse aynı kalamıyor.

hiçbiriniz kendinizi sevmiyorsunuz. kim sevecek olsa altından bir şey çıkıyor, öküzler filan buzağılıyor. bir kez bunu beyan etti mi ne yapsa sevdiğinden yapar oluyor seven, sürprizi kalmıyor yaşamanın, hiçbir şeyi şaşırtmıyor, komikse de güldürmüyor, her lafı sıkar oluyor, her şeyi batar oluyor. bedavaya gelir oluyor. gözünün üstünde bir kaş beliriyor canınız ters giden bir şey çekince. çirkinin gülüşü can alır oluyor güzelin gamzesi ezberlenince.

ne dünyada dürüstlük tükendi, ne insanlar bozuldu, ne de aşk öldü. sizin hayatlarınızda başarısız dürüstlere, iyi niyetli gerizekalılara, çok seven salaklara, güvenilir ahmaklara yer olmadığından, gözünüze görünmüyorlar.

vay efendim dünya niye şöyle değil böyle değil. eşşeğin zkinden dolayı.