biz ne vakit oturup 80 darbesinin olumsuz sonuçlarını konuşmaya kalksak...
(80 darbesinin olumlu etkileri için bkz. kenan evren, anılar 1-2, milliyet yayınları
ayrıca bkz. götüm)
biz ne zaman oturup canımızı sıkmaya kalksak...
biz işte sağlıklı bireyler sayılamayacağımız için durduk yere yani işte biraraya gelince ve oturunca, bazen ayakta bile sosyopsişik gelişmelerden bahsederek şehvet içinde birbirimize ağlıyoruz. ortama daha normal biri gelse maç konuşmaya kalksa onu gagalayarak öldürüyoruz. işte bu ölen normal kişinin soğuk ayak baş parmağına takılı künyede ölüm nedeni olarak yazan şey apolitizmdir. itiraz edecek var mı, sanmıyorum...
fakat unutmayın ve utanmayın; apolitizmden ölüm çok istisnai bir şeydir. öte yandan bakınız politik nedenlerle başınıza gelebilecekler çok çeşitlidir. bu durumda apolitik olmanın sağlığa zararlı olmadığı, bilakis kısa vadede yarar sağlayabileceği söylenebilir. bununla beraber derler ki apolitizm bir darbe hastalığıdır ve kalıtsaldır ve kroniktir. klinik deneylerim bu son iddiayı yalanlamaktadır.
evet hastalandım, bildiğiniz grip, nasıl bildiğinizin bilgisini sormadığım için bu konudaki tanıları geçeceğim. klinik deneylerim bu şekilde başladı, başlangıçta denek olarak yatırıldığım odada ıhlamur küründen (içilince kür olmuyor bildiğiniz gibi) başlayıp zencefilli bal yemeye ve terlemekten cam açık soyulmaya kadar türlü alternatif tedavi yöntemleri ve kucak kucak anne sevgisiyle başbaşa kaldım. odada dış dünyayı hatırlatan tek şey olarak televizyon ve bolca kitap vardı. tabii ki hasta hasta kitap okuyamazdım. televizyon seyretmeye başladım. 3 gündeki politik gelişmeler şöyle:
- ihbar mektupları var, ordu var, garip niyetleri olan garip...
- onur öymen bir şey dedi. hayır öbürleri asıl ne dedi, ölen lmadı diyen var, atatürkten gizli diyen var. olay moritanya'da geçiyor sanki, arşiv arşiv gözlerin...
- grip salgını, insanlar ölüyor, aşısı çıktı, çok konuşuluyor...
- galatasaray spor kulübü, hahaha...
- mhp diyor ki, ne demiyor ki...
- imralı'ya 5 mahkum daha, sabahın beşinde...
klinik deneylerimizde kullandığımız bu haberlerin hemen hepsinin politik olduğunu, politik gelişmelerden meydana gelen ve politik sonuçları olan hadiseler olduğunu takdir edersiniz. fakat bu konulardan oluşan yaklaşık 20-25 tartışma programı ve haber kuşağı izleyince ben bir garip oldum. politikleşmek şöyle dursun, magazin programlarına yönlendim, cem yılmaz'ın cansu dere'den sonra kiminle şey ettiğine takıldım, mehmet ali erbil izledim.
bütün bunları umursamayan okur, farkında mısın bilmiyorum laboratuar koşullarında apolitizm ürettim. hala önemini kavrayamayan okur, laboratuar koşullarına taşınabilen şeyin aşısını yapmak mümkün. yalnız daha uzun akademik incelememin sonuçlarını science'ta mı şamdan'da mı yayınlasam karar veremiyorum.
(80 darbesinin olumlu etkileri için bkz. kenan evren, anılar 1-2, milliyet yayınları
ayrıca bkz. götüm)
biz ne zaman oturup canımızı sıkmaya kalksak...
biz işte sağlıklı bireyler sayılamayacağımız için durduk yere yani işte biraraya gelince ve oturunca, bazen ayakta bile sosyopsişik gelişmelerden bahsederek şehvet içinde birbirimize ağlıyoruz. ortama daha normal biri gelse maç konuşmaya kalksa onu gagalayarak öldürüyoruz. işte bu ölen normal kişinin soğuk ayak baş parmağına takılı künyede ölüm nedeni olarak yazan şey apolitizmdir. itiraz edecek var mı, sanmıyorum...
fakat unutmayın ve utanmayın; apolitizmden ölüm çok istisnai bir şeydir. öte yandan bakınız politik nedenlerle başınıza gelebilecekler çok çeşitlidir. bu durumda apolitik olmanın sağlığa zararlı olmadığı, bilakis kısa vadede yarar sağlayabileceği söylenebilir. bununla beraber derler ki apolitizm bir darbe hastalığıdır ve kalıtsaldır ve kroniktir. klinik deneylerim bu son iddiayı yalanlamaktadır.
evet hastalandım, bildiğiniz grip, nasıl bildiğinizin bilgisini sormadığım için bu konudaki tanıları geçeceğim. klinik deneylerim bu şekilde başladı, başlangıçta denek olarak yatırıldığım odada ıhlamur küründen (içilince kür olmuyor bildiğiniz gibi) başlayıp zencefilli bal yemeye ve terlemekten cam açık soyulmaya kadar türlü alternatif tedavi yöntemleri ve kucak kucak anne sevgisiyle başbaşa kaldım. odada dış dünyayı hatırlatan tek şey olarak televizyon ve bolca kitap vardı. tabii ki hasta hasta kitap okuyamazdım. televizyon seyretmeye başladım. 3 gündeki politik gelişmeler şöyle:
- ihbar mektupları var, ordu var, garip niyetleri olan garip...
- onur öymen bir şey dedi. hayır öbürleri asıl ne dedi, ölen lmadı diyen var, atatürkten gizli diyen var. olay moritanya'da geçiyor sanki, arşiv arşiv gözlerin...
- grip salgını, insanlar ölüyor, aşısı çıktı, çok konuşuluyor...
- galatasaray spor kulübü, hahaha...
- mhp diyor ki, ne demiyor ki...
- imralı'ya 5 mahkum daha, sabahın beşinde...
klinik deneylerimizde kullandığımız bu haberlerin hemen hepsinin politik olduğunu, politik gelişmelerden meydana gelen ve politik sonuçları olan hadiseler olduğunu takdir edersiniz. fakat bu konulardan oluşan yaklaşık 20-25 tartışma programı ve haber kuşağı izleyince ben bir garip oldum. politikleşmek şöyle dursun, magazin programlarına yönlendim, cem yılmaz'ın cansu dere'den sonra kiminle şey ettiğine takıldım, mehmet ali erbil izledim.
bütün bunları umursamayan okur, farkında mısın bilmiyorum laboratuar koşullarında apolitizm ürettim. hala önemini kavrayamayan okur, laboratuar koşullarına taşınabilen şeyin aşısını yapmak mümkün. yalnız daha uzun akademik incelememin sonuçlarını science'ta mı şamdan'da mı yayınlasam karar veremiyorum.