bir şiir ile başlayacaktım fakat beş dakika önce ne tip bir şiir düşündüysem ve nasıl bir giriş hayal ettiysem artık şu an kafamda hiç yoklar. demek ki o derece afaki imişler, demek ki ben sarhoş değilim, çizgi yamuk.
fakat itiraf etsem inanır mısınız, 14 yaşımndan beri kimseyi aldatmadım ben, 14 yaşım aklıbalik sayılamayacağından demek ki kimseyi aldatmadım ben. biliyorum inanmazsınız; inanmamak için türlü freudyen teori uydurursunuz, benimse ne tür bir beynamaz islamiyetim varsa artık kimseyi aldatasım gelmez. en azından söylerim, en azından önceden bitiririm.
bugün italyanlarla çalıştım, 8 tane italyan biri bile ingilizce bilmez mi? strincente (işkence alet olarak) siyorlar, dayanamadım sordum: "what the fuck is strincente?" onu da anlamadılar, bre hollywood da mı uzak o kadar sizin memlekete.
neden aldatmadım ki hiç, bu oysa altan'a göre içgüdüsel bir zevk. halbuki bqana zor geldi, belki beğenemedim zevk olarak. taskıntı etmeden zevk alamadım belki de. belki hepbiri, belki hiç. hegelo değil midir hiçle var'ı aynacı dükkanında karşılaştıran; camcı desem anlamazdınız, ben de be sure aynacı dükkanı olmadığından.
italyan'ın keyfine con con, kelimenin sonuna vurgu koy türkçe bile anlıyor, italyan'ın keyfi yerinde, temizlik bezlerinin arasında bulduğu siyaz beyaz çizgili bezi forma yapıyor. biz sigara içerken yürüdük diye neredeyse ceza yiyoruz. sabah nevadasmith tanığım 5'te çıkmışım evden, aldatsam sanki bütün cinayetler üzerime kalıyor.
dur! burada bir kağıda karalamışım onu alacağım: "birf tutkunun derinliği, yoğunluğu ve güneşinin güvencesi olan, içerdiği aşağılık duygularla ölçülür." ve yalan sanki cennetten değil cehennemden çıkma sayılabilir belki, ben olmasam.
ey ahali, ey italyanlar;
aranızda ben varım. herkesi kandırsanız beni kandıramazsınız, size elmayı uzatanım. aldattığınız kadar mutlu oluyorsunuz belki. benim bütün ilişkilerim less then a month ve siz inanamıyorum married and children. bu arada çocuk yapmak fena fikir gibi gelmediğinden belki bana ve çok ekmeğini yediğimden 30 nyaş altı bekar kadınlara, kocaman bir özür borçluyum.
guines rekorlar kitabına girebilecek kadar kocaman bir özür, var mıdır o kitapta bu?
özür, asıl aldatmadır, buna eminim, italyanca da eminim..
fakat itiraf etsem inanır mısınız, 14 yaşımndan beri kimseyi aldatmadım ben, 14 yaşım aklıbalik sayılamayacağından demek ki kimseyi aldatmadım ben. biliyorum inanmazsınız; inanmamak için türlü freudyen teori uydurursunuz, benimse ne tür bir beynamaz islamiyetim varsa artık kimseyi aldatasım gelmez. en azından söylerim, en azından önceden bitiririm.
bugün italyanlarla çalıştım, 8 tane italyan biri bile ingilizce bilmez mi? strincente (işkence alet olarak) siyorlar, dayanamadım sordum: "what the fuck is strincente?" onu da anlamadılar, bre hollywood da mı uzak o kadar sizin memlekete.
neden aldatmadım ki hiç, bu oysa altan'a göre içgüdüsel bir zevk. halbuki bqana zor geldi, belki beğenemedim zevk olarak. taskıntı etmeden zevk alamadım belki de. belki hepbiri, belki hiç. hegelo değil midir hiçle var'ı aynacı dükkanında karşılaştıran; camcı desem anlamazdınız, ben de be sure aynacı dükkanı olmadığından.
italyan'ın keyfine con con, kelimenin sonuna vurgu koy türkçe bile anlıyor, italyan'ın keyfi yerinde, temizlik bezlerinin arasında bulduğu siyaz beyaz çizgili bezi forma yapıyor. biz sigara içerken yürüdük diye neredeyse ceza yiyoruz. sabah nevadasmith tanığım 5'te çıkmışım evden, aldatsam sanki bütün cinayetler üzerime kalıyor.
dur! burada bir kağıda karalamışım onu alacağım: "birf tutkunun derinliği, yoğunluğu ve güneşinin güvencesi olan, içerdiği aşağılık duygularla ölçülür." ve yalan sanki cennetten değil cehennemden çıkma sayılabilir belki, ben olmasam.
ey ahali, ey italyanlar;
aranızda ben varım. herkesi kandırsanız beni kandıramazsınız, size elmayı uzatanım. aldattığınız kadar mutlu oluyorsunuz belki. benim bütün ilişkilerim less then a month ve siz inanamıyorum married and children. bu arada çocuk yapmak fena fikir gibi gelmediğinden belki bana ve çok ekmeğini yediğimden 30 nyaş altı bekar kadınlara, kocaman bir özür borçluyum.
guines rekorlar kitabına girebilecek kadar kocaman bir özür, var mıdır o kitapta bu?
özür, asıl aldatmadır, buna eminim, italyanca da eminim..