bazı zamanlar sözlerim tavırlarım ve düşüncelerim nedeniyle feminist damgası yapıştırılırdı şahsıma. şöyle bir kendimi yokladımda, feministlikten çok kıskançlık var galiba bunların temelinde. nikimi bu doğrultuda seçmiş olabilirim, seçmemiş de olabilirim bilmiyorum. ama ak sakallı dedeyi kıskandığım kesin. evet evet kıskanıyorum. niye hiç benim rüyalarıma uğramıyor mesela? niye bana sayısal lotonun rakamlarını fısıldamıyor yada? benim eksiğim ne? işte bu sorular itti belkide bu niki almam konusunda beni, bilmiyorum.

bildiğim tek şey burada olmak istediğimdi, nik sadece bir formaliteydi. sevdiğim ve okumaktan zevk aldığım yazarların burada olduğunu duyunca ben de burada olmalıyım dedim. ömrüm uzun olur inşallah.

not: buraya davetsiz olarak geldiğim için önce fark edilmeyi bekledim. baktım ki buraya geliş nedenim olan iyi yazarlar arasında fark edilmem zaman alacak, bari kendi kendimi tanıtayım dedim. kör gözüme parmağımmisali.
amazonların rüya bekçisi, mürşidi. ataerkil toplumların sığ cinsiyet ayrımından henüz nasibini almamış nineerkil toplumların yüz akı. sakal kısmı hoş olmamış gerçi; ak makyajlı nine, ak farlı nine, olmadı ak saçlı nine falan olsa tam olacakmış. ak sakallı nine görmediğimden değil de, sakal daha çok erkekleri çağrıştırdığından diyorum bunu. ayrıca laneth'te yazıyor olmasındana en çok sevindiğim yazarlar arasında. ("yazmalarına sevinmediklerim de var" anlamı çıkmasın burdan, az sevindiğim de var, çok sevindiğim de, tadında sevindiğim de. az sevindiğim dediysem, o kadar da az değil ama. çokla arasında azıcık fark var. öyle işte.)