""saha cumhuriyeti""
özerk cumhuriyetler içişlerinde bağımsız, dış işlerinde bağımlı da olsa neticede ülkedir usta. çakma da olsa yasası tasası vardır hani. onlar da coğrafyadan payını almalıdır. bu ülkelerden biri de saha cumhuriyeti'dir. yakutistan da denir.
dünyanın en soğuk yerleşim bölgelerinden biridir. -20'yi gören tişörtle çıkar. tişörtün altında en iki kazak şarttır ama. bu üst üste giyilen elbiseler yüzünden halkı obez sanılır. ama soğuk nedeniyle bazal metabolizma çok yakar. hepsi çıta gibidir. bizim tarih ve coğrafya kitaplarımızda yakutlar türk halklarından sayılır. giip muhabbet edebileceksiniz sanarsınız. gelin görünki, tek kelimesini anlayamazsınız dediklerinin. öyle bir türkçe yok. bence türk değiller bunlar. araba park ederken gel gel yapan da yok. kaporta işçiliği ucuz ama.
saha futbola müsait. çok yetenekli oyuncuları var. ilya tsimbalar mesela. yok len rus o. ilya tsimbalar. drum attack gibi dubu tıs tıs tsimbalar şeklinde.
"altay cumhuriyeti"
fenerbahçeliler yıllardır "fenerbahçe cumhuriyeti" pankartlarıyla bu yarı şaka yarı ciddi hayallerini yaşatsalar da, ülkemizde cumhuriyet kurabilmiş tek takım altaydır. büyük altay. fenerbahçe de sözde büyük ama henüz bir düklük bile kurabilmiş değiller. fenerbahçe kuramadı da galatasaray kurdu mu sanki? kuramadı. konumuz bu değil.
konumuz türklerin efsanevi atayurdu altay cumhuriyeti. rusyaya bağlı özerk bir cumhuriyet burası da. yemin ederim bu rusyadaki özerk cumhuriyetleri ayrı bir yerde incelemek lazım. hepsi aslında birbirine benziyor. iki paragrafta bitiririm. işte lada samara. şurup kutusu gibi koyu karanlık apartmanlar. kaybolursunuz. bütün sokaklar mı aynı olur bu sovyetlerde? büyük ölçekte bir identical corridors olayı yaşarsınız. neyse ki bu altay'ın dağı taşı deresi var. arada çıkıp iki nefes alıyorsunuz. başka da bi numarası yok hocum. bir de işte atayurdu diye severler, sayarlar burayı. sorsan gösteremezler ama. en yakın ural dağlarını gösteren çıktı, o bile alakasız. ural-altay dağlarından kulak aşinalığı olsa gerek. altay cumhuriyeti böyle kazakistanla, moğolistan'ın birbirine değdiği yerin hemen üstünde bulunur. oralar yani. hepinize ocak dolusu sevgiler.
""habeşistan""
benim ki de ibnelik değil mi? habeşistan ulan! bi on senesi var adamlar, artık üstünde habeşistan yazan postaları, kargoları ülkeye almıycaz, geri göndericez diye bi karar çıkardılar. "ne demek habeşistan? etiyopya diyeceksin" diye atarlandılar. millet de size mektup göndermeye bitiyordu aq. ulan benim dedemin dedesinin dedesi (317.inci kısa dönem) oraya habeşistan demiş, senin lafına mı bakıcam ben. alma abicim mektubumu alma. alırsan en adisin.
""bermuda adaları""
çapı gören çevre açı doksan derecedir. senin diğer üçgenlerden farkın nedir? çocukluğumu bitirdiniz bermuda şeytan üçgeni diye diye. tamamen atış hurafelerle kendi turizminizi bitirdiniz. gemiler kotralar etrafınızdan dolanıp ekstradan benzin yakıyor adiler. bermudanın şeytani hiç bir tarafı yok. şeytani olan tangadır.
yine de bermuda şortu icat ederek iyi ettiniz. hakkını veririm hacı. ben hayal meyal hatırlıyorum senden önce sahillerde slip mayo giyen amcalar vardı can bermuda'm. iyi ki varsın. hala var gerçi slipli amcalar ama şimdilerde baya azınlıkta kaldılar. azınlık hakkı diye bişey var ama yemin ederim ideoloji bi yana sen bi yana slip mayo. lütfen, size ayrı plaj yaptık lan. izole ol accık.
""paraguay""
napolyon'un bi dönem taraftarı olduğu ülkedir paraguay. napolyon'un ünlü sözü "para, para, para"yı hepimiz biliriz ama bu sözün tamamını bilmeyiz. napolyon bunu tribün amigosuyken söylemiştir. siz de hemen alın, çalın çırpın işi paraya bağlayın. alın orijinal şöyledir o ünlü sözün.
para para para para guuu ay
para para para para guuu ay
kalplerde yıldızsın gönüllerde ay
kupalar şampiyonu paraguay
paraguay - uruguay maçı. kazanan b grubunun ikincisiyle oynıycak. paraguay 2-2 yapmış. son üç dakka. hakem italyan. nerde itlik köpeklik bu hakemde. üfleyene çalıyor. neyse, uruguay santra yapacak, yapmıyor. hakem yapsanıza diyor kaptan recep diyor ki; hocam sahanıza geçin de yapalım santrayı filan. sağlam espri sağlam defansta bulunur hesabı. saha görevlileri geliyor, dışarı çıkarıyorlar recep'i. maç devam ediyor. sol kanattan magiblini'nin kestiği ortayı ricardo gole çeviriyor. 3 oldu. kral attı.
işte o an söylüyor napolyon bu ünlü sözünü.
""tayvan""
size pek bilinmeyen bi olay söyliim. 2002 yılında bir bilgisayar hatası nedeniyle tam 324 kişinin askerliği tayvana çıktı. bu olay ört bas edildi. tatvan güzel bir ilçemizdir. ama tayvan taaa çin'in altında bulunan ufacık bir ada ülkesidir.
tayvan'a, tayvan dışında daha başka hitap şekilleri de vardır. eskiden "milliyetçi çin" denirdi. anakara çin'indeki (bildiğimiz çin) komünist olaylardan dolayı bir takım milliyetçi arkadaşlar gelip burada bir hükümet kurdular. sonraları buraya formoza denmeye başladı. muse şarkıları çalan ankaralı cover grubu ismi gibi olan bu isim fazla tutmamış olacak ki buraya "tayvan" denmeye başladı. esprilere müsait bi isim. isim koyarken kimse bunu düşünmüyor mu arkadaş? "tayvan gibi olmuşsun." "vay tayvan va." "tayvana bak." "senin anan bacın yok mu tayvan herif" bunlardan sadece bi kaçı.
bir ara boyutuna bakmadan birleşmiş milletlerde çin'i ben temsil edicem diye çıkıştılarsa da abisi çin'in "tamam ulan porno klasörümün şifresini vericem" demesiyle bu iddalarından vazgeçtiler. şu anda sadece satıcıların "yok abicim çin malı değil, tayvan malı bunlar" şeklindeki pazarlama taktiklerinde işe yarıyorlar. sanki çok fark var aq.
""ekvador""
şimdi bu berber ismi değil de ne? ekvador nedir arkadaş?
haa, ismini ülkeyi ikiye bölen ekvator çizgisinden alıyor. şimdi taşlar yerine oturdu ama o zaman üstünden oğlak dönencesi geçen ülkenin ismi de oğlak olsun. var mı böyle bi kafa? hem bu nasıl bir vatanperverlik? biz bu ülkeyi böldürmeyiz. kimsenin buna gücü yetmez. bunlar amerikanın oyunu. ekvador'un ekmeğini yiyorsan, adam olacaksın. fatih istanbulu fethettiğinde şehirdeki rumlar ne diyordu? istanbul'da latin külahı göreceğime latin poposunu tercih ederim. mesela bi jennifer lopez. mesela bi eva mendez.
""çad""
tokat manyağı olursunuz. yakınına bile uğramayın. ben hiç gitmedim. gidenler anlattı. daha uçağı tekerlekleri yere değsin, hostes yapıştırıveriyor tokadı. pasaport kontrolünde filan "buradaki fotoğraf soluk, siz daha bi al yanaklısınız. bu siz değilsiniz" diyip bi de onlar vuruyormuş. çat çut yani tamamen. gidenler beyin sarsıntısından dolayı kesin olmamakla beraber başkenti n'djamena diyorlar ama bi arkadaş bi ara kendine gelmiş bakmış tabelaya "kayısının başkenti massenya'ya hoşgeldiniz" gibi bişeyler yazıyormuş ama o da tam emin değil, şöför yapıştırmış bi tane.
""bulgaristan""
tam olarak nerede koptuk bilmiyorum. kırım'a kadar beraberdik. abi ben sahneye biraz daha yaklaşıcam filan dedi. bi yandan manitayı mı göz hapsinde mi tutayım, bu sarhoşun peşini mi toparlayayım derken kaybettik birbirimizi. yıllar sonra baktım ortodoks olmuşlar, kafa tutuyorlar. abicim siz bulgardınız. bulgur köftesi, kısır filan sizden sorulurdu, ne ara hristiyan oldunuz be.
komşu komşunun külüne muhtaç neticede. bi ara bu ezel'de ali'yle tefo varna'ya filan kaçacaklardı. malum amerikalılardaki meksika sınırını geçme muhabbetinin bizdeki versiyonu. sonra ben hatırlıyorum küçükken edirne'de kaşar alırdık bunlardan tekerlek tekerlek. nefis olurdu. kaşar içinde yüzdüğüm dönemlerdi. sonra abicim bunların rejim yıkıldı. kültablası filan getirmeye başladılar. bana ne abicim. bırak kültablasını. ben kaşar istiyorum. kültablasını biz de yapabiliyoruz.
naim süleymanoğlu'nu kaçırdık sizden. yemin ediyorum tarihin en büyük tokadıdır. naim süleymanoğlunun o seul'deki saçları üflemeyle filan havalandırması her ülkeye nasip olmaz. belki de o sahneye yaklaşmaya çalışmayacaktınız hacım. şimdi adınız bulgaristan. bulgurdan geliyor. beytinin yanında getirilen pilavsınız yani kısaca
""cibuti""
buradan hep söylüyorum. dilimde tüy bitti. tamam olan olmuş ama bi dahaki sefere ülkelere isim koyarken biraz daha dikkat. şimdi diyeceksiniz ki ciguli piyasaya çıkmadan önce de biz buradaydık. o sonradan çıktı. tamam ama eğer bağımsız bir ülkeysen bilmen lazım, ön görebilmen lazım bazı şeyleri. neticede başka bi ülkeye bağımlı değilsiniz, size dalga geçer gibi sizin ismini cibuti olacak diye baskı kuran yok. takılın şimdi cibuti gibi bi isimle. diyecek tek kelimem yok size. sizin utancınız size yeter.
