bir avuç patlamamış mısırdan kucak dolusu hayal emeği mahsulü toplamadık mı?
artı ürünümüz yoktu ki sömürümüz olsun.
sadece paylaştık.
takas ettik çoğunlukları tekilliklere..
metanın metan gazı solutulmuş çocuklarıydık
en şekerli tehlikeler ulaşamayacağımız yerlerde saklandı
bizde en rutubetsizinden uygunsuz tekerlemeler uydurduk
elma da desek armut da çıkış yoktu biliyorduk
vicdan azabı rengine boyalı şekerlemelerle çürüyeceğimizi,
bildiğimiz gibi..
parmak ucumuza basıp elektrik düğmesine dokunabildiğimizden beri,
görünüyorduk..

eğer hep sağa ya da sola gidersek aynı yere döneriz diye öğretilmedi mi bize? bu yüzden mi sağlı sollu gidiyorduk, zikzak insanları bu yüzden mi bunca çapraşık görünürdü gözümüze?
gözlerinden düştüklerimiz ne tarafta kaldı?
geri dönmek ilerlemekse, bir düzlük bulmalı o vakit
belki de öküzün boynuzunda durduğumuza inanmalı
skolastiğimizi donlarımıza geçirip öyle girmeli gireceksek de denize
çıkışımızda sudan çıkmış balıktan hallice olmalı
görünen her zaman "kara" olmayabilir, kim bilir..

sapanlarımızdaki saçmalar hiçbir kanada dokunmadığı için hala uçabiliriz..

naftalin koksundan nefret ediyorum..
sadece güve-n..
tümünü göster