edebiyat ve sinemada yerini edinebilmiş en absürt karakterlerin genel adı. isimlerini ne zaman duysam kendimden geçiyorum.

(bu başlığa uzun bir inceleme yazısı gelecek, bir toparlayalım önce kafamızdakileri.)
çok fazla tökezleyip düşüyor. bunun sebebi sakar veya avanak olması falan değil tabii ki. saçtan sakaldan önünü görmeyen bir arkadaş. kalite kokusu ile ossuruk kokusunu karıştırması da cabası.

seviyorum kendisini. iyi ki gelmiş, iyi ki.

teşekkürler zombi.

valla da teşekkürler billa da teşekkürler.
yaklaşık bir saat önceydi. bir kaç saat önce gece böceklerinin sesleri kulaklarımızda çınlarken akşamüzeri görüştük kendisiyle. dalgın, hovarda, serseri, bohem bakışları, buğulu ses tonuyla içimizde hissettiğimiz karizmasını ikiye katlıyordu. hoş, daha ilgili mekanın sokağına girerken still cursed kişisine yapışıp "ablaağ bi milyonun var mığ" diyerek içimi ürperttiyse de bu sempatik ve gizemli tavırlarıyla ilgili mevzuyu silip atmıştı.

bir saat önceydi.

sadece bir saat...

telefon birden inlemeye başladı, gecenin bu saatinde kim olabilirdi, kim ölebilirdi diye panikleyip, telefonu açıp açmama kararsızlığı içinde boğulurken, bir parmak darbesiyle bu heyecan cenderesi sona erdi.

-alo?!
-pırrt...
-alo!?!
-zrrt...
-alo?! zombi, noluyo olm?!
-oeh abi pardon ya. telefon kıç cebimdeydi, otururken yanlışlıkla aramışım.
-zombi, allah belanı götünden versin.
ölümsüz kişilerle uğraşmak hep yormuştur beni. malum standart faniler ortalama 70 yıl yaşar. ak sakallımla 70 yıl içerisinde bir kere uğrasam rüyalarına, o bile yeter fanilere. hatta çoğuna uğramaya zamanım kalmaz, bazıları beni göreceği hayaliyle göçer öbür dünyaya.

bazen düşünüyorumda, sanki rüyalara girip iyi halt mı ediyorum. sanmam, herkesin dileği farklı olmasına rağmen sonuçlara hazır konunca pek mutluluk getirmiyor benim ziyaretim. yinede görev bu durmak yok, yola devam.

neyse efendim ölümsüzler demiştik başlarken, faniler gibi 70 yıl değil ki bu. uğra bir kere bitsin. bende kendimce bir kural koymuştum, 70 yılda bir uğrayacaktım onlara. her ne kadar duygusuz gibi görünseler de onlarında talepleri var yaşamdan. insanlar onlardan korkmasın istiyorlar mesela, rahatça tutup yiyebilsinler. zaten ağır hareket ediyorlar, birde insanlar kaçınca yüzyıllar aç bi aç geçer mi hiç. ölümsüzlüğün tadı tuzu kalmıyor. bu nedenle dileyen ölümsüzün önündeki ava çelme takma görevi bana düşüyor.

öyle böyle yapıyoruz mesleği de, laf aramızda ölümsüzlerden biri başımı fena ağrıtıyor. öyle şanslı ki velet, her ziyaret vakti doğum gününe denk geliyor. yerine getirmem gereken dilek sayısı otomatikman artıyor. dün gece o gecelerden biriydi.

* zombi yafrum ben geldim.
- hadi ya yinemi sen düştün bana, bu sefer dede gelir sanıyordum.
* niye ki evladım. dede meşguldu, seni bana bıraktı.
- çıtırlara gitmiştir o çapkın.
* hiştt öyle deme. ayıp, napıcan sen dedeyi ne dileyeceksen benden dile işte.
- ya nine iyisin hoşsun da zevklerimiz pek uymuyor seninle.
* haydaaaa dileğinin zevkle ne alakası var. 100 yıl önce beni 200 yıl gençleştir dedin. yapmadım mı?
- yaptın.
* biraz daha insan gibi görüneyim, üniversite nasıl bi yer merak ediyorum, orda kızlar teklif ediyormuş dedin görüntüne ayar vermedik mi?
- verdin, brad pit halt etmiş yanımda.
* üniversitede kızlar teklif etmeyince, çıtır düşür kucağıma dedin çelme takmadım mı?
- hah işte sorun orda.
* nasıl yani?
- ya nine senin çıtır diye kucağıma düşürdüğün hatun 80 yaşında hatunmuş, estetik ameliyatlarla genç görünüyormuş. o beni çıtır buldu 70 yıldır canım çıktı.
* hahaha. napim evladım, malum yaşlandık, gözüm onu seçmiş. onu bunu boşver, çeneye tuttun nerdeyse sabah olmak üzere. fanilerin dilekleri yine kaldı senin yüzünden. hep böyle yapıyorsun zaten. söyle dileklerinide ben gideyim.
- son sınav sorularının cevaplarını istiyorum. sıkıldım artık üniversiteden. çekipte gidemiyorum bari okul bitti der başka mecralara akarım.
* tamamdır olmuş bil. yarın faks çekerim. ya ikinci dileğin.
- şu çıtır görünümlü geçkini al başkasının kucağına at. bir daha ancak dede gelirse isterim çıtır. o anlıyor bu işten. sen beni bundan kurtar yeter.
* ahha. güneş doğdu. ikinci dileğini yeteli zamanda dileyemedin.
- nasıl yani ya, ben bi yetmiş yıl daha nasıl katlanırım buna. ölümsüz falan dinlemez. iliğimi kemiğimi sömürdü, öldürecek beni. nine, nineeeee, nineeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee.
* doğum günün kutlu olsun zombi!
güzel bir yaz günü ucuz şarabın bir hayat olduğu montre matre'de değil de şehr-i konstantinipolün kalabalık caddesinde güzel bir göz beni attı musukisini söylemeye bayıldığım kişidir. çok şey şöyliyebilirim hakkında fakat söylememeyi seciyorum ve tenni tenenni diyorum.