güzelliğin yüzyıllardır dünya da çok önemli bir yere sahip bir kavram olduğuna inanırım. sadece insanlar için değil çoğu canlı türü için önemli. insanlar için var olan duygusal yapılarından dolayı daha da bir önemli.

farkındasınızdır son zamanlarda entel dünyasında (sanat dünyasını kastetmiyorum, bu sözlüklerden de bildiğimiz ben süfer zeki kültürlü adamım diyenlerin, biraz da öyle olanların dünyası) güzelliği siklemeyen bir tavır söz konusu. özellikle erkek cephesinde gün geçmiyorki insanlar güzelliği övdükleri için abaza diye sınıflandırılmasın, mankenleri itin götüne sokarak prim yapmasın.
işte tam da bu noktada benim anlayamadığım en gerzekçe düşünce doğuyor, güzelliğin sallanmayıp zekanın övülmesi.
fazıl say bir mankenle çıktı diye arkasından tonla laf ediliyor, aysun kayacıyla "hehehe ne gerzek" diye dalge geçilerek egolar tatmin ediliyor vs. vs. öteki yandan da zekası belli bir dereceden yüksek olan insanlara hayranlık besleniyor, lafları kişisel iletilere yazılıyor, üzerlerinden yine prim yapılıyor ama bu sever överek.

şimdi hala farkına varamamış arkadaşlar için şok edici bir gerçeği söylüyorum. pek sevgili arkadaşım sen güzelliği niye sallamıyorsun?
-hocu o doğuştan gelen birşey, niye doğuştan gelen bir özellik benim gözümde o insanı daha değerli üstün kılsın ki?
+peki haklısın, hem de çok haklısın, ama o halde niye zekayı bu kadar övüyorsun. o doğuştan gelen bir şey değil mi?
-ee zeka sonradan birikimle arttırılır, çalışarak , kültür birikimi zart zurt...

ulan peki sen değil misin çalışmadan sınıfın ineğinden yüksek aldım diye havalara giren, zeki ama çalışmıyor denilmesinden gurur duyan? kendimizi kandırmayalım. insanların doğuştan gelen zekasından etkileniyoruz. bu yüzden ki çalışmadan bir sınavda bizden daha çok çalışandan yüksek not almak egomuzu tatmin ediyor. çoğu erkek televizyonda gördüğü aysun kayacı figürünü arzulayıp "aman o güzel ama aptal bok insan" diyerek içini rahatlatıyor, kendi üstünlüğünü göstererek ezik hissetmekten kurtuluyor. ancak bence bu tamamen saçmalık ve daha da önemlisi günümüze has birşey. insanlar yüzyıllardır güzelliği övüyorlar. çünkü buna göre yaratılmışız. evet doğru duydunuz, dış görünüşe önem vermenin yanlış birşey olmadığını söyledim az önce. tekrarlıyorum, çünkü buna göre yaratılmışız. ister tanrı deyin ister doğa deyin sonuç değişmez mükemmel olanı, güzel olanı arıyoruz ve bu ayıp ya da yanlış birşey değil. eğer siz zekanızla gurur duyuyorsanız, veyahut başka insanları çalışkanlıklarına, kendi emekleriyle geldikleri yere değil de zekalarına göre değerlendiriyorsanız (ve evet maalesef böyle yapıyoruz) o halde güzelliğe olan takdirinizi iletmekten, güzelliğe hayranlık beslemekten de korkmayın. çünkü zaten içten içe takdir ediyor, hayranlık duyuyorsunuz sonucunda da platonik aşk vs gibi zımbırtılar meydana çıkıyor veya bu takdirinizi kendinize itiraf edemediğiniz için aysun kayacı örneğindeki gibi kendinizin bir başka konudaki üstünlüğünü düşünerek (ki bu zeka oluyor) içinizi rahatlatıyorsunuz.

sonuç olarak zeki ama çirkin ile güzel ama aptal arasında hiçbir fark yoktur, ikisi de doğuştan gelen özelliklerdir ve doğamız gereği istemesek de içten içe yüceltiriz bunları. peki doğrusu nedir derseniz bence doğru olan aptal da olsa çabalayana, geldiği yere zekasıyla değil kendi emeğiyle gelmiş olana ve çirkin de olsa spor yaparak, makyajla, kıyafetle vs kendini güzelleştirmeye çalışana daha çok değer vermektir, tabi yapabilene...