yas da tutar, ağladığından fazla ağlatmaya hevesli, beni hep bir zülküfte sinek ayıklarken yakalar.
yalıtık zamanlara ayarlıdır, cigarayı sararken kubarı dağıtmaz ve hep evler, odalar içre biraz dumandır.
yarabbi! kime sorsan kumardır, pek kendinden emin, götü büyükse de gözlerinde ağır roman oynar, dayanamam.
yanıbaşındadır, ne zaman aklıma gelse ağlamıştan beter olurum, hiç görmem yıllar geçer, ama uyandığım anlarda nedense ağlamaklı...
yalnızdır da, sen bilmesen o bilmeyecek deryalar içre yüzdüğünü.
yasadır, kimi koysa aklına o vakit cezalandırır.
yanlıştır, hangimiz doğru ki?
yarı yarıya ayıktır, sarhoş haliyle sevişirken sayıklar insan, ayık halini hatırlayamaz sarhoşluğundan.
yamadır, ha desen gelecek konacak omzuna, ha desen o saat taş dibinde yoldaş!
yasaldır, dikeninden otların birer tutam alır kaynatır, biber gazına iyi gelir diye...
yamaçta oturur, "senin eteklerin tipi ve kırık benim kibritim" diye bir cem savran dizesine yukardan bakmaktan.
yalımlıdır, tutuşur mu bilemedim, tutuşturur kesin.
yaklaşıktır, ne olmadı şimdiye değin -benim- ve ne olacağını kim bilebilir.
yapraksız(bir dalda sallanan)dır, kışları üşür, ellerini göğsümde ısıtır, ama hiç üşütmez, yeminle üşütmez.
yalansızdır, söylüyorsa arkadaşını korumak için. susar sadece öbür türlü, sormazsan açmaz konuyu.
yarimdir, çok zamanlar kaldı arada, ama ne vakit uyansam bir bardak su gibi başucumda.
yarımdır, bir ben yok ki tam olsun.
tümünü göster