ihtiyarlara yer yokun yazılı ve temel versiyonunda aşağı yukarı şöyle bir kelam geçmekteydi ' her sabah kim olduğunu düşünmek kadar insanın üzerinde büyük bir yük olamaz'.

mario puzo'nun bence godfatheri ikiye çarpıp dörde bölecek kadar iyi olan romanı olan aptallar erken ölür romanında john merlyn şunu terennüm ediyordu 'düzenbazlık gerçekten insanın üzerine bir yüktür'

elbette bu kelamları üç aşağı beş yukarı hatırlıyorum özleri bozulmuş değil.

direk gibi doğru olmak günümüzde ne yazık ki gerekli bir zelliktir. fakat insanlar dobra olaçağım derken patavatsız hatta akım derken bokum dedikleri için yanan alevlere benzin dökmüş gibi olmaktadırlar.

fakat biraz ince üslup biraz da hakikatlari öz bozmadan meşreplice izahat vermek nedense zor gelmektedir.

elbette çağımız düsündüğünden farklı tereenüm etmek, terennümden farklı haraket etmek ekseninde ve muğlaklığında kurulduğu için netliğin papucu dama atılmıştır.

net insanlar herkes korkar, çünkü net insanlar dürüstlükle santaj ederler. üç kağıtçılık çakallık yollarına şapmak kağıt mendil gibidir. malumu aliniz kağıt mendil suya girince dağılır yahut cart diye yırtılır. fakat dürüstlük toprak gibi sağlamdır kolay kolay yıkılmaz.

bu yapay dünyada dürüstlüğe ve netliğe hatta üslubunca netliğe ihtiyaçımız var. terbiyesizliğe, öküzlüğe ve hıyarca bir netlik değildir benim bahsettiğim. benim bahsettiğim makul, vakur, anlamaya, sevecen ve yapıcı netliktir.

bunun nasıl olacağını izahat verecek değilim. bunun izahatını vermek bu yazıyı ouyan kişiyi gerizekalı yerine koymaktır. yol yordam bilen kişi yahut kişilere yol yordam öğretme zibidiliğine girişmişceğim.

hadi bakalım kelamlarımıza japon kelami ile nihayete erdirelim;

dürüstlük en iyi siyasettir.